Sezaryen Doğumun Avantaj ve Dezavantajları
En ufak bir risk sonrasında doğabilecek hukuki sorunlar tabi hekimlerin de risk alma oranını azaltmaya doğru itiyor haklı olarak. Bebek belli bir kilonun üzerindeyse (3,800 – 4 kg) sezaryen doğum gerçekleştirilmesi gerektiğini, çok küçük bir bebek için de; eğer anne çatısı darsa ve çıkımda bir problem yaşayacaksa, kilosu az olmasına rağmen yine sezaryenle doğumu gerektiren bir bebek olarak değerlendirilmesi gerekir.
Bebeğin baş gelişi dışında yan geliş, ayak geliş, makat geliş, ikiz doğumlar gibi nedenlerden dolayı sezaryene almak artık günümüzde endikasyon dediğimiz nedenler arasında sayılıyor. Ya da normal doğuma başladık ama bebeğin kalp sesleri bozuldu veya kakasını yapmaya başladı ve mekonyum dediğimiz renkli geliyor. Bunu yutma ihtimali var. Böyle bir sıkıntılı durumda yine normal doğumdan vazgeçip tekrar sezaryene geçmek gerekiyor.
Sezaryen doğum eskisi kadar riskli değil
Son yıllarda gelişen teknoloji, anestezi teknikleri, sezaryende epidural anestezi uygulanması, cerrahi prensiplerin çok gelişmiş olması sebebiyle sezaryende gördüğümüz risklerin eskiye göre oranlarsak günümüzde olmadığını, anne adaylarının yine çok çabuk toparlandığını, bebeklerini doğar doğmaz gördüklerini, emzirebildiklerini ve çok hızlı bir şekilde tekrar günlük yaşamlarına döndüklerini görüyoruz. Mutlak bir endikasyon varsa illa ‘ben vajinal doğum yapacağım’ diye ısrar etmenin yanlışlara götürebilir.
Sosyal Medya