Sezaryen Doğumun Artış Sebebi?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Duman, artan sezaryen oranları için önemli önerilerde bulunarak, “Filmlerdeki, dizilerdeki doğum sahneleri küçük kız çocuklarına, genç kızlara ‘doğum ağrılıdır, doğumda kadın ciyak ciyak bağırır; demek ki acı çeker’ inancını yerleştiriyor” ifadelerini kullandı.‘Sezaryen oranları neden bu kadar arttı?’ sorusunun cevabının bulunması gerektiğini belirten Op. Dr. Ayşe Duman, “Ancak bu soruya verdiğimiz cevaplarla anne adaylarına doğal doğumun kapılarını aralamış oluruz” dedi.
Doğum korkusu normal doğumu engeller
İsteğe bağlı yapılan sezaryenlerdeki artışın en büyük nedeninin anne adayının doğum yolculuğundan korkması olduğunu söyleyen Duman, “Oysa kadın bedenindeki doğum yolculuğu, bedeninde başlayan yaşam yolculuğunun tüm detayları gibi, hassasiyetle programlanmış bir kas eylemidir. Kadın, bedenindeki hiçbir kas eyleminden korkmazken doğumdan korkar. Mesaneyi boşaltmak, bağırsakları boşaltmak, ağzımızdakileri yutmak, yürümek, koşmak bizi korkutmazken doğum büyük bir korku oluşturur” ifadelerini kullandı.
Diziler sezaryen doğumu artırıyor
Duman, sezaryen doğumlardaki artış dizi ve filmlerdeki doğum sahnelerinin neden olduğunu ifade ederek, “Filmlerdeki, dizilerdeki doğum sahneleri küçük kız çocuklarına, genç kızlara ‘doğum ağrılıdır, doğumda kadın ciyak ciyak bağırır; demek ki acı çeker’ inancını yerleştiriyor. Bu inanç kalıplarıyla doğumu yaklaşan anne adaylarının bedenini saran korkunun gerginliği, doğumun en büyük düşmanı oluyor. Zira korku dolu gergin bir bedende işleyen bu süreç, doğum yolunda kasılan bebeğin ilerleyişini ağrılı veya imkânsız hale getiriyor. Bunu hisseden korkulu anne sezaryeni tercih ediyor. Hâlbuki korkularından dolayı tercih ettiği sezaryen, hem bebeği hem kendi sağlığı için olumsuz durumlar oluşturabiliyor” dedi.
Dizi ve filmlerdeki doğum sahneleri denetlenmeli
Dizi ve filmlerdeki doğum sahnelerinin yetkin kurumlarca denetlenmesi gerektiğini belirterek,”Negatif hipnozlarla oluşan doğum korkularını ve artan sezaryen oranlarını engellemenin en basit yolu; negatif hipnozları oluşturmamaktır. Bu anlamda görsel basın ve dizi film yapımcıları toplumu, sağlığı, gelecek nesilleri ilgilendiren mesajlar verirken nelere yol açtıklarının farkında olmalı; olmayanlar da yetkin kurumlarca denetlenmelidir. Negatif hipnozların oluşmasında bu kadar etkin olan görsel medyadan, pozitif hipnozların oluşturulmasında faydalanılmalıdır. Ağrılı ve sancılı doğum sahneleri yerine, kendi doğallığında seyreden bir doğum yolculuğu, annenin farkındalığı, doğru doğum yöntemleri ve yolculuğun sonundaki huzur ve güveni hissettiren doğum sahneleri ön plana çıkarılmalıdır. Böylelikle hem negatif hipnozların oluşmasına engel olunacak; hem de doğal doğumu teşvik anlamında ciddi adımlar atılacaktır” şeklinde konuştu.
Sosyal Medya