Sancısız Doğum Yöntemleri
DOĞUM KORKUSU GEBELİĞİ DE ZORLAŞTIRIYOR
Toplumumuzda sık görülmeye başlanan “sebebi bilinmeyen infertilite”nin pek çoğunun altında psikoterapi çalışmalarıyla doğum korkusu çıktığını ifade eden Duman, kadınların artık hamilelik bile ortada yokken doğumdan korkmasını şöyle özetledi: “Beden doğumdan korkuyorsa gebeliğe izin vermez, beden korkunç olarak tanımladığı bu alandan korumak için bunu yapar”
DİŞ SIKMAKTAN VAZGEÇİN!
Kadınlar arasında doğum için “Diş sıkarak, çatır çatır doğurma” algısının olduğunu söyleyen Duman, öncelikle bu tanımlardan kurtulmak gerektiğini doğumun sancı ve ağrı oluşturan bir durum olmadığını; rahmin kasılarak bir boşaltım yapma işlemi kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.
SAKİN DOĞUMLARDA BEBEK DE SAKİN OLUYOR
Zihinsel olarak doğum gerçeğini kabullenmiş ve huzurlu bir hamilelikle yapılan kasılmayı ağrı olarak görmeyen kadının doğumu sonrası bebeklerin sık ağlamayan bebekler olarak büyüdüğüne şahit olduğunu ifade eden Duman, korkularından arınmamış bir gebenin doğumun son aşamasına geldiğinde bedenin iyice kasıldığını bu yüzden doğumun başlamasının zorlaşarak ağrının böyle oluştuğunu şu sözlerle aktardı:
KORKU BAŞLADIĞINDA BEDEN AĞRI ÜRETİR
“Korku başladığında vücut sıkıştığı için ağrı üretiyor. Doğum bir kas eylemidir; bir organın içindekini boşaltırken yaptığı hareketlerdir. Vajen birden patlayacak şekilde açılmıyor, yavaş yavaş esneyerek açılıyor. Bir kadının rahmi yaklaşık kendi yumduğu kadardır. Hamilelik boyunca 800 katı büyüme kapasitesine sahiptir. Hiç düşündünüz mü gebelik boyunca rahim nasıl 800 kat büyüyecek diye? Hiç korktunuz mu bu yumruk kadar rahim 3 kilo bebeği nasıl bir taşıyacak diye? Gebelik oluşurken sperm ve yumurtanın oluşumunda bile dahilimiz yoktu. Spermin yolunu bulması için bir katkınız oldu mu? Hiçbir şeyden endişe duymuyoruz ancak doğumdan korkuyoruz.”
KENDİNİZİ DOĞUMA KAPATIRSANIZ SANCI ÇEKERSİNİZ
“Doğum bağıra çağıra, zorla ıkınmak değildir, bebek geldiğinde kendinizi dinlerseniz siz bunu çıkarma ihtiyacı hissedeceksiniz. Korkarsanız, bebeğinizin çıkmak istediğini bile algılayamayıp kendinizi doğuma kapatarak ağrı ve sancılar çekeceksiniz. Bedeni dinlemek önemli. Bedeninizi dinleyemezseniz birileri sizi dışarıdan yönetir. Dışarıdan yöneten kişi sizin o anki ihtiyacınızı anlayamaz. Bedeniniz belki yatmak belki de ayakta durmak istiyor. Belki sırt üstünde yatarken gergin hissedeceksiniz belki de ayakta rahat hissedeceksiniz. Bunu ancak siz kendinizi dinlerseniz anlayabilirsiniz.”
Kategori: Op. Dr. Ayşe Duman, Yazarlar
Sosyal Medya