Pokemon GO Bedensel Sorunlara Yol Açabilir
Bu oyunların özellikle renklilikleri, ilgi uyandıran özellikleri arttıkça beraberinde ruhsal ve bedensel riskler de getirebiliyor. Çeşitli derneklerin açıklamalarına ve çalışmalarına baktığımızda ekran başında günlük geçirmemiz gereken maksimum süre özellikle çocuklar için, erişkinleri de kapsayabilir 1-2 saati geçmemesi gerektiği biliniyor. Oysa bu oyunlara baktığımızda cazibeleri ve bağımlılık oluşturma etkenleri nedeniyle bu sürelerin 7-8 saate, 10 saate, gece uykuları bozacak sürelere çıktığını görebiliyoruz.
OMURİLİK SORUNLARINA VE SİNDİRİM SORUNLARINA YOL AÇIYOR
Böyle bir şeyle sürekli zaman geçiriyor olmak sosyalleşmemizi önemli şekilde engelliyor.Biz insanların sokağa çıkmasını isterken sözüm ona sokağa çıkmasını sağlayan bir oyun aslında sanal dünyada olmalarına ve sanal dünyada yaşamlarını sürdürmelerine yol açıyor. Oyunları oynamak tabii ki bu aletleri kullanmayı gerektirdiği için beden posturunun eğik ve omuriliği bozan tarzda olması, omurilik sorunlarına, sindirim sorunlarına ve benzeri bedensel sorunlara yol açabiliyor. Sosyalfobik bireylerin kısmen sosyalleşmesini amaçlıyormuş gibi olsa da bireylerin yalnızlığa itilmelerine ve sosyal fobinin derinleşmesine yol açabiliyor. Ayrıca oyunların temeli beynimizde ödül merkezlerini harekete geçirdiği için aslında bir taraftan da savaşmak, kazanmak tepkisini de alevlendiriyor ki temel sorgularımızdan bir tanesidir. Bunun fazla miktarda yaşanıyor olması kaygının artmasına ve olası kaygı bozukluklarının da alevlenmesine yol açabiliyor.
ZAMANI BUNUNLA TÜKETMEK YAŞAM KALİTESİNİ ETKİLİYOR
Bir başka çok daha ciddi ruhsal sorun ise bireyler özellikle fantezi dünyaları ile gerçeklik dünyaları arasındaki sınırları iyi çizemiyorlarsa fantezi dünyamızı canlandırmak kısmen işe yarayabilecek bir durumdur ama özellikle soyut düşünme kapasitesi gelişmemiş 12-10 yaş altındaki çocuklarda bu durumlar gerçeklikle sanal alem arasındaki sınırları iyi ayırt edememeye yol açmakta ve fantezi dünyalarında yaşamalarına neden olmakta. Sadece çocuklarda değil erişkinlerde de zaman zaman sanal yaşantılar fantezi dünyası ile gerçeklik dünyası arasındaki sınırlarının bozulmasına yol açabilir. Bu, eğer ağır ruhsal hastalıklara yakalanma potansiyeli olan bireyler varsa burada bozulmalara ya da gündelik hayatta gerçeklik deneyimlerinin bozulmasına yol açabilir. Dolayısıyla zamanı bununla tüketiyor olmak yaşam kalitemizin tümünü de etkileyecektir ve risk getirecek konulardan bir tanesidir.
ÖZELLİKLE GENÇLERİN DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR
Özellikle gençlerin bu konuda çok dikkatli olması lazım çünkü son dönemde internet bağımlılığı zaten gördüğümüz konulardan bir tanesi. Günlük sınırlandırmaların dışında olmamaları gerekiyor, 1-2 saatin üzerine çıkmamaları gerekiyor. Gençlerin çoğu hem ruhsal hem yaşam kalitelerini ileri derecede bozma ile karşı karşıya.
Bu İslam dininin en güzel ibadet evi olan camileri hafife almaktır. İnsanların ibadet yeri camilerin ehemmiyet ve önemini küçümsemektir. Camilerin bu şekilde ticari oyunevi olarak gösterilmesi İslam dinine karşı Batı dünyasının bir senaryosu olarak algılıyorum. Bunu kınıyorum. Türkiye’de yasaklanmasını istiyorum.
Kategori: Çocuğum, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya