Neden yediğinizi bilmelisiniz !
Araştırmalar dönemsel diyetlerle kilo veren 10 kişiden 9’unun en az eskisi kadar kilo aldığını gösteriyor.
Çözümün farklı diyetlerde, teknolojilerde arandığını söyleyen Liv Hospital Uzmanı, Klinik Psikolog Beril Yardımcı “Bütün bunlar destekleyici olabilir ama sonuçta insanın dönüp kendine bakması önemli.
Kilo sorununun çoğu kez duygusal sıkıntılar, ilişki sorunları ve sınır koyma zorlukları ile el ele gidiyor. Kişinin değişime sadece kilo üzerinden odaklanması yeterli olmuyor, kendine ancak bir bütün olarak yaklaştığında kalıcı dönüşüm sağlanır. Bunun için yeme davranışını tetikleyen ihtiyaçların anlaşılması önemli. Kişi yemekle ve bedeniyle ilişkisini daha derin bir düzeyde anladığında bu dönüşüm mümkün olabiliyor” diyor.
Odaklan, Emek Ver ve Çalış!
Beslenmek bir davranıştır ve yeme alışkanlıklarının arkasında düşünceler, duygular ve ilişkilerleilgili etkenler vardır. Psikolojik destek sürecinde, kişinin bu etkenlerin farkına varması ve yemenin ardındaki ihtiyaca hizmet edecek şekilde seçimler yapması desteklenir. Örneğin günde yaklaşık 50-60 defa yiyecek seçeriz, ancak bunu otomatik bir şekilde, geçmişten getirdiğimiz alışkanlıklarımız doğrultusunda yaparız. Farkındalık geliştirmek ve yeni alışkanlıklar edinmek gelişen kaslar gibidir. Odaklanmak, emek vermek, üzerinde çalışmak gerekir.
Yardım Arayışı Gecikebilir
Obezite sorununun medikal sonuçları oldukça detaylı olarak incelenmiştir ancak psikolojik sonuçları hakkındaki tablo daha muğlaktır. Neden-sonuç ilişkisinden ziyade kilo sorunu bir risk faktörü olarak ele alınır. Düşen hayat kalitesi, depresif duygulanım, olumsuz beden algısı, sosyal geri çekilme gözlemlenen sıkıntılar arasındadır. Fazla kilo ve obezite durumuyla tetiklenen psikolojik sıkıntıların zemininde sosyolojik etkenler yatar. Toplumsal olarak bakıldığında, kilo sorunu diğer sıkıntılar gibi saklanamaz, bazı önyargıları tetikleyebilir. Üzerinde konuşulamayan veya zor konuşulan bir konu haline gelebilir. Bu durum sosyal desteği azaltıp kişinin yardım arayışını geciktirebilir. Bu yüzden birçok rahatsızlıkta olduğu gibi, bu konuda da bilinçlendirme çalışmaları çok değerli.
Cerrah, Diyetisyen ve Psikolog El Ele…
Konu obezite tedavisi olduğunda, bugün etkinliği gösterilmiş yöntemler ne ise onlar tedavi sisteminde harmanlanmalı. Cerrahi müdahale geçiren kişi ile görüşmelerde psikolojik boyutu ele almak, tedavinin uzun vadede daha etkin seyretmesini destekliyor. Arkada yatan duygusal konular üzerinde çalışmak, yeme bozuklukları varsa onların tedavi edilmesi süreç için önemli. Liv Hospital’da bu bakış açısıyla cerrah, diyetisyen ve klinik psikolog olarak ekip anlayışıyla çalışıyoruz.
Kategori: Araştırma, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya