Ne Yediğimizi Biliyor muyuz?
İçine gıda boyası katılan etler; et yerine sakatat ve hayvanın derisinden kemiğinden yapılan kıymalar; içine ne konulduğu belli olmayan sucuk, salam ve sosis gibi gıdalar; daha siyah ve parlak gösterebilmek için tekstil boyası içinde bekletilen zeytinler…
Sağlıklı beslenme deyince aklımıza ilk olarak yiyeceklerin içeriği, kalorisi, vitamin değeri, kilo aldırması ya da bazı hastalıklardan koruması gelir. Oysa bütün bunlardan önce yediklerimizin sağlığımızı bozmaması gerekiyor. Peki satın aldığımız gıda maddelerinin güvenli olduğundan ne kadar eminiz?
Köfte yapmak için dana kıyma alıyoruz. Camekanın ardında pırıl pırıl parlayan iri taneli zeytini birkaç lira daha fazla ödeyerek kahvaltı sofrasına taşıyoruz. Köy pazarından sapsarı tereyağını ‘doğaldır’ diye alıp, içine iki köy yumurtası kırıyoruz.
Satın aldığımız kıyma gerçekten dana etinden mi? Zeytin gerçekten kendi rengini mi taşıyor? Tereyağı Sarıkızın sütünden yapılmış, gerçek tereyağı mı?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı piyasa denetimleri ve laboratuvar incelemeleri sonuçlarına göre özellikle marka değeri olmayan gıdalarda hile, tahrip ve tağşiş olaylarının çok ciddi boyutta. Denetimler yapılıyor. Hileli gıdalar toplanıyor ve üretenlere cezalar veriliyor ancak halkın sağlığını umursamayan kişiler bir başka yerde üretime devam ediyorlar. Tüketici olarak çok uyanık olmak zorundayız. Ama nasıl?
En hileli yiyecek HAZIR kıyma
Ucuz hazır kıymaya dikkat. Tavuk ve hindi gibi eti daha ucuz olan kümes hayvanlarının et, kemik, yağ, deri, sakatat, ayak, tırnak, kafa gibi bölümleri kıyma makinesinden geçirildikten sonra kırmızı boya ilave edilerek kıyma süsü verilebiliyor. Ayrıca etin parçalanması sırasında çıkarılan sinir, zar, parça ve kırıntıların yanı sıra iç yağ ile başka hayvanların etleri ve sakatatları da gıda boyası karıştırılarak kıyma olarak satışa sunulabiliyor. Bazı durumlarda ise gıda boyası yerine kesimlik dananın kanının renk vermek amacıyla kullanıldığı da tağşiş olarak belirlenmiş. Yapılan hilelerden birinin de parça ete kimyasal enjekte edilerek ağırlığının %35’ine kadar ekstra ağırlık ve hacim kazandırılması olduğunu, eğer bir parça eti iki parmağımızın arasına alıp kuvvetlice sıktığımızda etten su çıkarsa tağşiş yapılmış demektir.
Et yerine soya kıyması, soya eti, farklı tahılların unları, ekmek, galeta unu gibi et olmayan malzemelerden hazırlanan kıymadaki hilenin çeşitli baharat ve gıda boyası ile gizlenmeye çalışıldığına işarettir. Bu gibi ürünlerin raf ömrünü arttırmak için nitrat tuzları kullanılmaktadır. Hilekâr gıda üreticileri kullanılması gereken nitrat tuzu miktarından çok daha fazlasını ürüne ekleyerek ürünün raf ömrünü daha fazla arttırmak isterler. Nitrat tuzları zaman içerisinde böbreklerde harabiyete sebep olabilir.
NE YAPMALI?
Kıymayı parça et olarak kasabınızda seçiniz ve gözünüzün önünde çektirip hazırlatınız. İşlenmiş et ürünlerini daha önce hiç duymadığınız, bilmediğiniz markalardan değil, çok bilinen ve güvenilir markalardan seçin. Mevcut yasa ve yönetmeliklere göre kasap dükkânlarında ve küçük boyutlu marketlerde hazır paketlenmiş halde kıyma satışı yasaktır. Kıyma satışı yalnızca müşterilerin istediği anda çekilmek suretiyle serbesttir.
İADE PEYNİRLERİ ERİTİP YENİ KAŞAR YAPIYORLAR
Markasız kaşar peynirlerinin yapımında soya proteini veya patates kullanılıyor. Daha da kötüsü son kullanma tarihi geçen, kaşar peynirleri eritilerek tekrar yeni kaşar yapılıyor. Eritme işlemi yüksek ısı, nitrit ve nitrat tuzları yardımıyla gerçekleştiriliyor. Bir başka merdiven altı olayı ise krem peynirde yaşanıyor. Son kullanma tarihi geçmiş kaşar peynirler ile beyaz peynirler karıştırılıp pişiriliyor ve katılaşmasını sağlamak için üzerine bola nişasta ekleniyor. Bu karışıma sahte tereyağı üretiminde kullanılan bitkisel yağlar da eklenerek ayrıca sahte tulum peyniri de üretiliyor.
ZEYTİNİN HİLESİ ÇEKİRDEĞİNDEN ANLAŞILIR
Zeytinlerle ilgili en çok yapılan hile siyah zeytine renk vermek için gıda boyası, tekstil boyası, paslı metal parçaları katılarak salamura yapılmasıdır. Tekstil boyası ve metal pasları kanserojen maddelerdir. Zeytinin sağlıklı şartlarda salamura yapılıp yapılmadığını anlamak için çekirdeğinin rengine bakmak yeterlidir. Doğal yollarla fermente edilmiş zeytinlerin çekirdekleri nefti yeşil, koyu yeşil gibi tonlarda olur ve asla zeytinin etli kısmı kadar siyah değildir. Zeytinyağında ise yağın içerisine farklı yağlar ilave ederek hile yapılmaktadır.
Tüketici ne yapsın?
*Açıkta satılan, ambalajsız gıda maddelerini almayın.
*Marka değeri olan firmaların üretmediği gıda ürünlerine şüphe ile yaklaşın. Çok iyi inceleyin. Büyük firmaların ürünleri daha güvenlidir. Çünkü onlar markalarına zarar verecek şekilde hareket etmezler.
*Çok iyi etiket okuyun.
*Tatil yörelerine giderken yol kenarında satılan her ürünü doğaldır diye almayın. Çünkü bunların üretim denetimleri olmadığı için başınıza ne geleceğinden emin olamazsınız.
*Hazır kıyma almak yerine etten çektirin.
Baharatı güvendiğiniz yerden satın alın
En çok hile yapılan ürünlerin başında baharatlar geliyor. Örneğin toz karabiberin içerisine elekten geçirilmiş toprak, un, galeta unu ya da farklı maddeler karıştırıp gıda boyası ilave ederek tağşiş yapıldığı bilinmektedir. Pul biberin renginin daha albenili ve parlak olması için kimyasal boyalarla renklendirme yapılıyor. Katkı maddeleri listesinde yer almayan bu maddeler kanserojen olabiliyor. Öğütülmüş yer fıstığı kabuğu, badem kabuğu gibi belirgin bir rengi veya kokusu olmayan malzemelerle yapılan hilenin gözle, koklayarak veya tadılarak belirlenmesi mümkün olamamaktadır. Elbette bu durum ciddi bir sağlık sorunudur. Çünkü yer fıstığına alerjisi olan kişiler büyük bir gıda güvenliği riski altındadır. Satın alacağınız baharatı aktarınızda satın aldıktan sonra çektirin; hazır toz halindeki ürünleri tercih etmeyin.
Kâğıt peçeteden kaymak
Sütte yapılan hilelerin başında ekşimesini ve kesilmesini önlemek için sütün içerisine formaldehit, borikasit, hidrojen peroksit gibi bakteri öldürücü özellikte maddeler katılması gerekiyor. Bu maddeler sütteki yararlı bakterileri öldürdüğünden sütün besin özelliklerini de ortadan kaldırır ve sağlığa zararlı toksik, zehir niteliğinde bir ürün ortaya çıkarır. Süte yağlı ve kıvamlı görünüm kazandırabilmek için de un ve nişasta katılır.
Merdiven altı üretilen yoğurtlarda ise kıvam arttırmak amacıyla süte un, nişasta, jelatin, pektin gibi maddeler karıştırıldığı biliniyor. Normalde yoğurdun kaymaklı olması için yağlı süt kullanılmalıdır ancak yağı çekilmiş süt kullanan bu üreticiler, süt üzerine kâğıt peçete yerleştirip sütte kalan az miktardaki yağın peçete üzerinde toplanması sonucu yalancı bir kaymak görünümü oluşturulmaya çalışılıyor.
GERÇEK BAL DONAR
Bir diğer büyük sıkıntı da balda yaşanmaktadır. Çünkü balın sahtesi çok kolay yapılır. Doğal olarak elde edilmiş bal kesinlikle şekerlenir yani donar. Öte yandan tağşiş yapılan hileli ballar aylarca yıllarca şekerlenmeden durabilirler. Sahte, taklit olan hatta hiç arı ile karşılaşmamış bu ballar glikoz şurubuna renklendirici gıda boyaları ilave edilerek imalathanelerde üretilmektedir.
ÇAMAŞIR SUYUYLA YIKANMIŞ TAVUKLAR
Marka değeri taşımayan, üretim izin belgeleri bulunmayan ve merdiven altı üretilen tavuk eti ürünlerinde tavuk yemine karoten ilavesi yapılarak et ve yağ renginin sarı olması sağlanıyor. Bunun yanı sıra normalden daha beyaz görünen tavuk etlerini satın almayın. Çünkü büyük ihtimalle bunlar çamaşır suyu ile yıkanmış tavuklardır.
SOSLU TAVUK ÜRÜNLERİNİ ALMAYIN
Ayrıca son kullanma tarihi geçen, bozulmaya başlayan ya da bozulmuş olan tavuk etleri bol sarımsak tozu, pul biber, karabiber gibi baharatlarla karıştırıldıktan sonra soslu tavuk olarak yeniden satışa sunuluyor. Markasına güvenmediğiniz soslu tavuk ürünlerini tercih etmeyin.
Kategori: Beslenme, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya