Mol Gebelik Nedir?

Mol gebelikte plasenta anormal bir şekilde gelişerek üzüm salkımına benzer çok sayıda kistlere dönüşür. Bebek (fetus) ya hiç oluşmaz ya da anormal bir şekilde oluşur ve hayatta kalamaz.

Ülkemizde yaklaşık 1500 gebelikten biri mol gebelik olarak teşhis edilmektedir. 40 yaşın üzeri veya iki ya da daha fazla düşük yaşamış kadınlarda mol gebelik riski artmaktadır.

Tüm mol gebelikler yumurtanın anormal biçimde iki dizi erkek kromozomu tarafından döllenmesinden kaynaklanır. Anneden ise bir dizi kromozom alınır veya hiç kromozom alınmaz. Normal bir gebelikte ise bebek hem anneden, hem de babadan birer dizi kromozom alır.

Mol gebelikler ultrason ile teşhis edilir. Mol gebelik teşhis edilmesi durumunda molar dokuların uterustan temizlenmesi ve geride doku kalıp kalmadığının belirlenmesi için mol gebelik geçiren kadının doktor tarafından takip edilmesi gereklidir.

Geride kalan dokuların choriocarcinoma adı verilen nadir bir kanser türüne dönüşme riski söz konusudur. Ancak bu kanser kolaylıkla saptanabilmektedir ve erken teşhis edilmesi halinde tedavi şansı da oldukça yüksektir.

Mol gebelik geçiren kadınların çoğu daha sonra sağlıklı bir gebelik geçirebilmektedir. Tekrarlama riski yaklaşık olarak yüzde bir ile iki civarındadır.

Mol gebeliğin belirtileri nelerdir?
Adet gününün geçmesinden bir hafta veya daha fazla süre sonra aşağıdaki belirtilerden herhangi birini hissetmeniz durumunda derhal doktorunuz ile irtibat kurunuz:

Genellikle koyu kahve renkli vajinal akıntı

Aşırı bulantı ve kusma

Karında kramp

Yüksek tansiyon

Mol gebelik geçiriyor olmanız durumunda dokuların temizlenmesi için ameliyat olmanız gereklidir. Ayrıca molar doku kalmadığından emin olunabilmesi için hCG (hamilelik hormonu) düzeylerinizin de yaklaşık bir yıl boyunca izlenmesi gerekir.

Mol gebeliğin ardından fiziksel olarak iyileşmek ve kaybınızdan kaynaklanan yası yaşamak için de kendinize zaman tanımalısınız.

Kategori: Genel, Haberler, Hamilelik