Kaçınılmaz gerçek : Yaşlanma
Yaşlanmayla birlikte yüz dokuları gevşer, sarkar, cilt eski sertlik ve parlaklığını kaybeder, kırışıklıklar artar, gözkapakları sarkar.
Yılların izini en çok da gözler ele verir. Yaşlanmanın belirtileri ve şiddeti her insanda farklı seyreder ama kadın-erkek herkesi bir miktar telaşlandırır.
Yaşlanma herkes için değişmeyen bir gerçek. Genetik faktörler, yerçekimi, güneş ışınlarına maruz kalma, sigara ve alkol alışkanlıkları gibi birçok faktör yaşlanmada rol oynuyor.
20’li yaşlarda başlayan yaşlanma belirtilerinin en bariz olduğu ve kişileri en fazla rahatsız eden bölge ise yüz. “Yüz bölgesi iletişimimizi sağladığımız, duygularımızı ifade ettiğimiz, bedenimiz ve kişiliğimizin en önemli parçasıdır” diyen Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, yaşlanma ile ortaya çıkan tabloyu şöyle aktarıyor:
“Zamanla yüz bölgesi dokuları gevşer ve sarkar, cilt eski sertlik ve parlaklığını kaybeder. Alın bölgesi kırışıklıkları artar, kaşlar aşağı doğru düşer, gözkapakları sarkar, gözaltlarında yağ dokuları çıkıntı şeklinde fıtıklaşır yani göz torbaları oluşur. Burun ve yanak arasında derin çizgilenme meydana gelir. Dudaklarda sarkma ve kırışıklıklara bağlı yaşlı ağzı görüntüsü ortaya çıkar. Burun ucunda aşağı doğru sarkmalar, çenede gevşemeler ve sarkmalar oluşur. Boyun ve yüz bölgesi arasındaki doku hatları silinir, açılar ve değişir.”
Bazı insanlar yaşlanmaya bağlı olarak yüzde ortaya çıkan değişikliklerden daha fazla rahatsız oluyor. Bu değişikliklerin olumsuz etkilerinden kurtulmak, daha genç bir görünüme kavuşmak isteyenler ise estetik ve plastik cerrahların yolunu tutuyor. Bu noktada devreye genellikle yüz gençleştirme ameliyatlarının girdiğini belirten Doç. Dr. Hayati Akbaş, bu yöntemlerden birinin de facelift olduğunu söylüyor.
DAHA GENÇ GÖRÜNMEK MÜMKÜN
Yüz germe ameliyatı ile yüz ve boyun derisindeki sarkmaları ortadan kaldırmanın, yüze daha canlı ve genç bir görünüm kazandırmanın mümkün olduğunu ifade eden Akbaş, ameliyata kimlerin aday olduğunu, “Genellikle 40 yaş üstü ve yüz bölgesinde yaşlanma belirtilerinin daha bariz olduğu erkek ve kadınlar bu operasyon için aday olmalarına rağmen, bazen çok daha genç yaşlarda bu ameliyata ihtiyaç duyanlar olabilir. Eğer beklentiler gerçekçi olursa ve uygun yöntemler kullanılarak operasyon yapılırsa yaklaşık 5 ile 20 yaş daha genç görünmek mümkün olabilir” sözleriyle özetliyor.
Ameliyat, hastane ortamında ve lokal anestezi ile yapılıyor, gerekirse genel anestezi de uygulanabiliyor. Buna hasta ve cerrah birlikte karar veriyor. Operasyon yaklaşık 2-4 saat sürüyor. Ameliyat sonrası hasta evine dönebiliyor ya da 1 gece hastanede kalabiliyor.
Ameliyatın komplikasyonları hakkında, “Bu ameliyatlarda risk, deneyimli ellerde yapıldığı takdirde çok düşüktür ve çoğu da geri dönüşümlüdür” değerlendirmesini yapan Doç. Aktaş, hastanın normal hayata ve işlerine dönüşünün 1 hafta sürdüğünü söylüyor. Yüzün tamamen normalleşmesi ve iyileşmesini tamamlaması ise birkaç haftayı buluyor.
Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya