İyimserlik çocuklukta başlıyor
İyimser düşünme becerisinin, mutluluk için önemli olduğunu belirten Psikolog Merve Soysal Başa, bu becerinin küçük yaşlarda öğretildiğini, dolayısıyla ebeveynlere önemli görevler düştüğünü söylüyor.
Mutlu çocuklar yetiştirmenin, tüm ebeveynlerin ortak dileği olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Soysal Başa’ya göre, “mutlu çocuk” şöyle tanımlanabilir: “Hayattan keyif alan, kendini oyalayabilen, çevresindeki olaylara ve canlılara duyarlı, arkadaşları ile iyi bir iletişime sahip, empati kurabilen, duygu ve düşüncelerini doğru şekilde ifade eden, insan ilişkilerinde başarılı olan, iniş-çıkışlarda yıkılmayan, karamsar düşüncelere alternatifler üretip olayları doğru yorumlayan çocuklara ‘mutlu çocuk’ diyebiliriz. Yanı sıra, mutlu çocukların başarısızlıkları genellemeyip sadece o duruma özel bir hale soktukları için tekrar denemeye motivasyonları vardır. Bu durum, hem sosyal hem de akademik hayatlarında başarılı olmalarını sağlar. Bu sayede yeteneklerini yaşamlarına yansıtıp aktif şekilde kullanabilirler.”
İyimser düşünme becerisinin küçük yaşlardan itibaren öğretildiğine dikkat çeken Başa, mutlu çocukluğun, rahat ve huzurlu bir hamilelikten başlayıp, ergenlik dönemine kadar uzandığını söylüyor. Başa’ya göre mutlu çocuk yetiştirmenin püf noktalarını şöyle sıralamak mümkün:
• Çocuk ile doğduğu andan itibaren güvenli bir bağ kurmak gerekir: Kucağınıza alıp, göz temasında bulunup, gülümseyerek konuştuğunuzda o bağ kurulmaya başlar. Bol bol kucağınıza alarak, fiziksel olarak da sevginizi gösterebilirsiniz.
• Bebekleri veya çocukları mutlu etmenin en kolay yolu onunla oyun oynamaktır. Oyunun bir amacı olması gerekmez. Önemli olan birlikte keyifli vakit geçirmektir. Aktif bir şekilde oyunda yer almanız, çocuğunuzun dış dünyayı algılamasını kolaylaştırır, hayal dünyasını genişletir ve enerjisini doğru bir yere boşaltmasını sağlar. Kazanmayı ve kaybetmeyi, kendini güvende hissettiği aile ortamında oyunlarla öğretirseniz, çocuğun günlük hayattaki iniş çıkışlara karşı direncini arttırabilirsiniz.
• Çocuklara yaşlarına uygun konularda seçim şansları tanımak özgüveni destekleyici olacaktır. • Ona karşı yaptığınız övgülerin zamanında olmasına özen gösterebilirsiniz.
• Olaylar karşısında yaptığı kötümser yorumlara alternatifler üretebilirsiniz.
• Yapılan yanlışlar karşısında bağışlamayı ve bağışlanmayı öğretebilirsiniz.
• Çocuğunuzu eleştirirken genellemelerden kaçınarak, sadece o durum veya davranışa özel bir yorum yapabilirsiniz.
• Paylaştığınız zamanları sadece zorunluluklar veya sorumluluklar (ödevler, kurslar, vs.) ile harcamadan, size özel keyifli organizasyonlar (evde sinema keyfi, beraber yemek yapmak, balık tutmak, şehir içinde keşif gezilerine çıkmak vs.) yapabilirsiniz.
Sosyal Medya