Her derde deva “Karpuz”
Karpuzun günümüzden 5000 yıl önceki antik mısır Hiyerogliflerinde yer aldığını, ölümden sonraki dönemde beslenmeleri için kral mezarlarına koyulduklarını biliyor musunuz?
Çin, Türkiye, İran ve Amerika başta olmak üzere pek çok ülkede yetişen karpuz 1200’den fazla çeşidi bulunan, kavun ve kabak gibi yerdeki dallarda yetişen bitkilerden biridir. Yüksek oranda likopen içermesi, kabuğuna yakın kısımlarda sakladığı bir alfa aminoasit olan citrulin ve beta karoten bakımından zengin bir kaynak olması karpuzun hayat kurtaran bir meyve olarak yüzyıllardır tüketilmesini sağlamıştır.
Domates Kadar Likopen
Likopen, kalp ve damar hastalığı, kanser, diyabet başta olmak üzere pek çok rahatsızlığın önlenmesinde etkili olan bir antioksidandır. 1 porsiyon karpuzda bulunan likopen miktarı ortalama iki orta boy domatesteki likopen miktarı kadardır. Büyük bir dilim karpuz beta karoten ihtiyacının yaklaşık %30’unu, günlük C vitamini ihtiyacının %80’ini karşılar.
Kolesterol Düşürücü Etki
Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri, yeterli ve dengeli bir diyete ek olarak tüketeceğiniz 1 porsiyon karpuz LDL kolesterolün oksidasyonu öneleyerek sizi damar tıkanıklığına karşı korur. Zengin potasyum içeriği ile kalp fonksiyonlarını dengeler, kan basıncının istenen seviyelerde olmasına yardımcı olur.
Prostat Kanserine ve Kolerektal Kansere Karşı Koruma
Karpuz içerdiği C vitamini, betakaroten ve barsakların düzenli çalışmasına yardımcı olan lif sayesinde bazı kanserlere karşı koruma sağlayabilir. Erkeklerde yapılan çalışmalarda diğer meyvelere ek olarak karpuz tüketiminin kolerakteal kanser oluşum ve prostat kanseri gelişim riskini azalttığı gösterilmiştir.
Karpuz Afrodizyaktır
Son dönemlerde Teksas A&M Üniversitesinde yapılan bir çalışmada karpuzun içindeki ‘citrulline’ adlı maddelerin cinsel problemlere yardımcı olabileceği görülmüştür.
Karpuz kabuğunda bulunan alfa aminoasid olan citruline vücuttaki enzimlerle tepki göstererek damar genişlemesine yardımcı olan ‘nitrik oksit’ denilen maddenin üretiminde kullanılan, kalp, dolaşım ve bağışıklık sistemine olumlu etkileri olan ‘arginine’ adlı aminoaside dönüşmektedir. Sertleşme problemi gibi yaşayan bireylerde nitrik oksit sorunun çözülmesine bir miktar yardımcı olabilse, doğru olan karpuzu tek çözüm noktası olarak görüp aşırı miktarda karpuz tüketmek yerine mutlaka bir doktora başvurmak olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; Paracelsus’un da dediği gibi ‘ilaç ile zehir arasındaki tek fark dozdur.’ Porsiyon kontrolü yapılmadan gerekenden fazla yenilen karpuzun bizlere fazla kilo olarak geri döneceği göz önünde bulundurularak makul miktarlarda tüketilmelidir.
Kategori: Araştırma, Beslenme, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya