Her Çocuğun Öğrenme Yolları Farklıdır
Yıllardan beridir eğitim hayatında yaşanılan zorluklara üzülerek tanık olmaktayım. Aileler bu konuda çok büyük çaresizlikler yaşamaktalar. Çocuklar ve ergenler ise “Benim bir şeyim yok, psikologlara verdiğiniz paraları bana verseniz ben daha iyi olurum, hem de nasıl ders çalışırım şaşırıp kalırsınız” diyerek serzenişte bulunmaktadırlar. Ama gel gelelim bu pratik hayatta hiç de böyle olmamaktadır. Verilen sözler tutulmamakta, evde sesler ve gürültüler her geçen gün artmaktadır. Ofisimde odama giren anne ve babaların elleri dosyalar, dosyaların içleri de çok sayıda testlerle doluydu, ama maalesef çocuğunda nelerin olup bittiği konusunda habersizdiler. “Bir şeyler var seziyorum ama bunun ne olduğunu bilemediğim gibi bunu çocuğuma (yer yer de eşime) anlatamıyorum.” Diyerek sıkıntılarını dile getirmekteydiler.
Yıllar önce okumuş olduğum bir makale sonrasında her çocuğun öğrenme yolunun farklı olduğunu, sorunun her çocuk için farklı olabileceğini öğrendim. Herkesin parmak izi nasıl farklı ise, her çocukta da öğrenme sürecinde yaşamış olduğu sorunlar farklı olmaktaydı. Keşke yapısal olarak bunu ölçebilecek bir test olsa da çocuğun sorununun nerede olduğunu anlayabilsek ve bunu açıkça aileye ve çocuğa anlatabilsek diye düşünüp durdum. Çok geçmeden bu testi bulduk ve bu test üzerinde beş yıl çalıştık. Sonuçta geldiğimiz nokta gerçekten çok mutluluk vericiydi. Bu test içerisinde çocuğun planlama, dikkat, sözel, sayısal, işitsel, görsel dikkatleri ölçülmekteydi. Böyle çocuğun zamanını planlayıp planlamadığı, dikkati, nasıl ders çalışırsa daha iyi anlayabileceği hatta bazı olgularda meslek seçimi için bile çok doğru tespitlerde bulunuyordu. Bu testin yorumunu yaparken aileleri yanımıza alarak sayfa sayfa yapmayı tercih ettik. Böylece çocuğa ve aileye stigmatik (tanısal) yaklaşmadan ( ki varsa bunu da aile ile paylaşarak) sorunun nerede olduğunu anlayıp kanıtları ile çocuğa ve aileye anlatmayı hedefledik. Çünkü terapi anlamsız olana anlam kazandırdığınızda başlar. Ama bu anlam somut kanıtlarla olmalıdır. Bunu gören herkes (terapist, aile ve çocuk) aynı anda aynı anlamı ve sonucu çıkarmalıdır. O zaman tedaviye uyum artmaktadır. Kafanıza takılan her sorunun yanıtı alınmalıdır. Yol haritası belirlenmelidir. Yol haritası belli olan bir yolu bitirmeniz daha çabuk olmaktadır.
Çıkan sonuçlar doğrultusunda nerede sorun varsa o en kısa sürede çözümlenmeye çalışılmalıdır. Her zaman başarı, eksiğin nerede olduğunu bilip bunu en doğru nereden ve nasıl çözeceğinizi bildiğinizde gelmektedir. Boşa zaman kaybetmek ise kişileri de motive etmekle kalmayıp tedaviye olan güveni de bozmaktadır. Bu nedenle tanısal yaklaşmadan nerede sorun olduğunu bilip bu sorunu en doğru ve en kısa zamanda nasıl çözeceğini bilip bir ekip ruhu ile çalışıyor olmamız bizi çok mutlu kılmaktadır. Çünkü kişi de, bir şeyi fark etmeden ve doğru olanı yapmadan, eksikleri gerektiği şekilde tamamlamadan asla değişim gerçekleşmeyecektir. Somut kanıtlarla kişileri fark ettirtmek, eksikleri tamamlayacak bir ekip ruhu ile çalışmak, zaman içerisinde çocuğa kendisinin sahip olduğu gerçek kapasitesi ile tanıştırmak bizleri gerçekten maneviyatı yüksek bir mutluluğa ulaştırmaktadır.
Sevgi ve sağlıcakla kalın…
Dr. İbrahim Bilgen
Psikiyatrist-Psikoterapist
Kategori: Psik. Dr. İbrahim Bilgen, Yazarlar
Sosyal Medya