Hazır Gıdalardaki Tehlike
Uzmanlar hazır gıda, meyve suları, şekerlemelerin tokluk hissi oluşturduğunu ve bunun ileriki zamanlarda diyabete yol açtığını belirtti.
21. yüzyıl obezite çağı olarak anılmaktadır. Obezite, başta Tip 2 diyabet olmak üzere, karaciğer yağlanması, kardiyovaskuler hastalıklar gibi birçok başka rahatsızlığa neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2010 yılı verilerine göre, dünyada iki milyar kişi fazla kilolu, 700 milyon kişi ise obez. Süt çocuğu döneminde obezite sıklığı da son 20 yılda yüzde 70 artış göstermiştir.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre, kentsel bölgelerde obezite görülme sıklığı yüzde 23,8 iken kırsal bölgelerde yüzde 19,6 olarak görülmüştür. Obezite gelişimindeki artış, tek başına hareketsizlik ve aşırı kalori alımı ile açıklanamamaktadır. Günlük yaşamımızda sıkça karşılaştığımız çeşitli kimyasal etkenlerin, obezite ile ilişkili genlerde, kalıtımsal değişikliklere yol açtığı ve obeziteyi kolaylaştırdığı da görülmektedir.
“HAZIR GIDALARDAN UZAK DURUN”
Obezite ile ilişkilendirilen kimyasal maddeler arasında başlıca mono sodyum glutamat, fruktoz ve yüksek früktozlu mısır şurubu, plastik madde yapımında kullanılan ham maddeler gibi 20’ye yakın etken madde yer almaktadır. Yüksek früktozlu mısır şurubu (glikoz-früktoz şurubu) özellikle hazır gıda, meyve suları ve şekerlemelerde, şekere göre daha ucuz ve daha tatlı olması nedeniyle tercih edilmektedir. Bu ürünler insulin salınımını direkt olarak uyarmadığı için tokluk hissi oluşturmazlar ve beyinde bağımlılık yapıcı etkileri olduğu düşünülmektedir. Yüksek früktozlu mısır şurubunu çok tüketen bireylerde özellikle karın bölgesinde yağlanmaya, bu da ilerleyen dönemde tip 2 diyabete yol açmaktadır. Bu nedenle çocuklarımızı glikoz- früktoz şurubu içeren gıdalardan uzak tutmak, doğal beslenmeye ve günlük 45 dakika – 1 saat arası egzersize teşvik etmek, obezite ve tip 2 diyabeti önlemek adına önemlidir.
Sosyal Medya