Hamilelere Doğumsal Kalp Hastalığı Uyarısı
‘Hamilelik döneminde alkol alınması, X ışınları, ilaç kullanımı, annenin ateşli hastalık geçirmesi (doğuştan kızamıkçık sendromu), ailenin diğer fertlerinde doğuştan kalp hastalığın olması gibi birçok etken riski artırıyor’
Prof. Dr. Halil Ertuğ, hamilelere doğumsal kalp hastalığı uyarısında bulunarak, “Hamilelik döneminde alkol alınması, X ışınları, ilaç kullanımı, annenin ateşli hastalık geçirmesi (doğuştan kızamıkçık sendromu), ailenin diğer fertlerinde doğuştan kalp hastalığın olması gibi birçok etken riski artırıyor” dedi.
Prof. Dr. Halil Ertuğ, doğuştan gelen kalp hastalıklarının önemine değinerek anne adaylarını uyardı. Çocukluk çağındaki kalp hastalıklarının doğuştan veya romatizmal hastalıklara bağlı olarak ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Ertuğ, gebeliğin ilk iki ayının hastalığın oluşumunda önemli bir zaman dilimi olduğunu kaydetti.
Hastalığın sıklığı ile ilgili bilimsel verilere göre canlı her bin doğumun 8’inde doğumsal kalp hastalıklarına rastlandığını belirten Ertuğ, Türkiye’de her yıl yaklaşık olarak 15 bin bebeğin bu şekilde doğduğunu söyledi. Hastalığın nedenlerinin tam olarak bilinmediğinin altını çizen Prof. Dr. Ertuğ, “Yüzde 95 çevresel ve genetik faktörler birlikte etkili olduğu düşünülüyor. Yüzde 5’inin ise sebeplerini daha net biliyoruz. Down sendromu (mongol çocuklar), diğer kromozom anomalilerinde, turner sendromunda bu hastalık sık görülür. Hamilelik döneminde alkol alınması, X ışınları, ilaç kullanımı, annenin ateşli hastalık geçirmesi (doğuştan kızamıkçık sendromu), ailenin diğer fertlerinde doğuştan kalp hastalığın olması gibi birçok etken de riski artırıyor” dedi.
Ertuğ, özellikle ailesinde yakın akrabalarda doğuştan kalp hastalığı olan gebelerde, gebeliğin 16-20’inci haftalarında fetalekokardiyografi (ultrason) yöntemiyle bebeklerin kalplerinin değerlendirilmesinin erken tanı ve doğru tedavi için gerekli olduğunu ifade etti. Hastalığın tipleri ile ilgili olarak da bilgi veren Dr. Ertuğ, hastalığın kendi içinde alt gruplara ayrıldığını söyledi. “Temelde üç grup hastalık var” diyen Prof. Dr. Ertuğ, “Sağdan sola geçişli (şantlı) doğumsal kalp hastalıkları. İkinci alt grubu ise soldan sağa şantlı diye adlandırılan temiz kanın kirli kana karışması ile seyreden bölüm. Üçüncü kısım ise kalp kapakçıklarında darlık veya gelişme bozukluğu olanlar” diye konuştu.Prof. Dr. Halil Ertuğ, hastalığın belirtilerini ise şu şekilde anlattı:
“Bu tip kalp rahatsızlığı olan bebekler emme sırasında sık sık dinlenme ihtiyacı duyar. Morarma, halsizlik, iyi gelişememe özellikle ağırlık artışının yeterli olmaması veya duraklaması ve sık akciğer enfeksiyonları en önemli belirtileri oluşturur. Bunların bir kısmında üfürüm tabir edilen bir bulgu söz konusudur ancak üfürüm duyulan çocukların ancak yüzde 10’unda doğumsal kalp hastalığı söz konusu olup, geri kalan hastaların çoğunda masum üfürüm diye adlandırdığımız tamamen normal olan bir durum söz konusudur. Prematüre hariç sağlıklı bebeklerde emme süresi bir öğünde 15-20 dakika iken, hasta bebeklerde arada dinlenme periyotları ile emme süresi yarım saat 45 dakikayı bulabilir. Bu grupta aşırı terleme özellikle emerken baş ve boyundaki terleme önemli belirtilerdir. Sözünü ettiğimiz belirtilerden bir veya birkaçının söz konusu olduğu durumda hemen bir hekime başvurmak gerekir.”
Bu tip vakalarda akciğer damarlarına aşırı kan gitmesi sonucunda çocuklarda zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlık oluşturduğunu dile getiren Ertuğ, zamanında tanımlanabildiği takdirde doğuştan kalp hastalıklarının büyük çoğunluğunun ameliyatla veya kataterle tedavi edildiğini, bununla ilgili tedavi yöntemlerinin Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde de başarıyla uygulandığını belirtti.
Sosyal Medya