Gripte Ağız Hijyenine Dikkat
Çağımızın tam anlamıyla peşini bırakmayan, kesin tedavisi bulunamayan bir hastalığı da grip. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatıracak kadar ağır tablolara sebep olabiliyor. Grip virüsü Amerika Birleşik Devletlerindeki ölüm nedenleri arasında altıncı sırada yer alıyor. Her yıl 20 bin kişi grip ve sonrasında ortaya çıkan akciğer enfeksiyonu sebebiyle yaşamını kaybediyor. Grip enfeksiyonunun en hafif seyri bile, 3 gün iş gücü kaybına neden oluyor. Sürekli olarak yeni genetik kombinasyonlar yapan grip virüsü, her seferinde aynı belirtileri vermesine rağmen aynı tedaviye cevap vermiyor. Aslında tam olarak bir tedavisi olmadığı için, en iyisi bu virüsten kendimizi korumaktır. Sağlıklı kişilerde, 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşme olabileceği gibi, dinlenmek, bol sıvı tüketmek ve sağlıklı beslenmek de hastalığın hızlı iyileşmesine yardımcı olacaktır.
Grip virüsünden kendimizi korumak aslında oldukça zor. Çünkü virüs insandan insana öksürük ya da hapşırık sonrası havaya saçılan damlacıklar yoluyla bulaşıyor ve damlacıklar havada 3 gün asılı kalabiliyor. Grip virüsü taşıyan birinin hapşırdığı odaya 2 gün sonra giren birisi de hastalığa yakalanabiliyor. Dolayısıyla, grip hastası olan kişilerin de sorumluluk sahibi olarak bulaştırmamaya özen göstermeleri gerekir. Hapşırma ve öksürmenin yanı sıra ortak çatal bardak kullanımı, ortak havlu kullanımı, öpüşme hatta tokalaşmayla bile bu virüs bulaşabilir. Kısacası grip virüsü ağız yoluyla çok kolay bulaşan bir hastalıktır. Grip olduğunuzda ağzınıza soktuğunuz her şey tam olarak virüs taşımaktadır. Dolayısıyla öncelikli olarak diş fırçanızın hijyenine ekstra dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde diş fırçası ile hastalık kısır döngü halinde size geri dönecek ve iyileşmeyi geciktirecektir. Hastalık döneminde diş fırçanızın tam olarak temizlendiğinden emin olmanız gerekir. Eğer emin değilseniz, sık sık değiştirmenizi tavsiye edebiliriz.
Grip virüsü vücuda girdiğinde ateş, halsizlik, iştahsızlık, yorgunluk gibi belirtiler yapabilir. Ağız içinde ise diş etlerinde sızlamalar, dişlerde hassasiyet ve diş köklerinde ağrılar olabilir. Bunun sebebi vücut direncinin düşük olmasından dolayı, ağız içinde var olan en ufak bir problemin alevlenmesidir. Grip virüsü vücuda girdiğinde, diş etlerinizde var olan bir problem fırçalarken kanamalara sebep olabilir. Kanıyor diye fırçalamaktan vazgeçmek yanlıştır. Tam tersi kanasa bile yavaş yavaş çok bastırmadan fırçalamaya devam etmek gerekir. Anti bakteriyel gargaralardan bu dönemde faydalanabiliriz. Ağız hijyeni ne kadar yüksek olursa, ufak problemler de o kadar az alevlenecektir.
Uyurken dişlerinizi sıkıyorsanız, grip virüsü vücuda girdiğinde diş köklerinizde ve çene kemiklerinizde ciddi basınç ve ağrılar hissedebilirsiniz. Bu dönemde diş sıkmanın zararlarından en az etkilenmek için, gece plaklarından faydalanabilirsiniz. Vücut direnci düştüğü için, ağız mukozasında bir ya da birden fazla aftöz ülserler çıkabilir. Aftların da maalesef kesin bir tedavisi yoktur. Oldukça ağrılı oldukları için yemek yemenizi de zorlaştıracaklardır. Fakat grip virüsünden hızlı kurtulmak için sağlıklı beslenmeye dikkat etmek gerekir. Çok sıcak, acı ve baharatlı gıdalardan uzak durarak, aft üzerine sürülen, aftı örten ağız içi kremlerden de faydalanarak beslenme kaliteli düzeyde devam ettirilmelidir.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, kuzey yarım kürede ekim ayının başından nisan ayının ortalarına kadar grip virüsü görülüyor. En sık salgın yaptığı dönem ise aralık ayı ortası ile mart ayı başları olarak istatistiklere kaydedilmiş durumdadır. Dolayısıyla, bu dönemlerde özellikle el ve ağız hijyenine dikkat etmek, sağlıklı beslenmeye özen göstermek hastalığa yakalanmamak açısından faydalı olacaktır. Ayrıca grip virüsünün bulaşıcılığını hatırlatarak, hastalığa yakalanmış kişilerin de bulaştırmamaya özen göstermesi çok önemlidir.
Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya