Doğum Öncesi Bakım ve Önemi!
Gebelik ve doğum fizyolojik bir hadise olmakla beraber, kadın vücudu için önemli bir yük ve stres teşkil eder.
Gebelik ve doğum fizyolojik bir hadise olmakla beraber, kadın vücudu için önemli bir yük ve stres teşkil eder. Gebe kadın bu yükü karşılayabilecek yetenek ve kapasiteye sahiptir. Ancak, fizik ve psikolojik yönden güçlenmesini temin etmek üzere hekim yardımına ihtiyacı vardır.
Ülkemizde doğum öncesi kontrollerin ve doğumun ehliyetli ellerde yapılmamasından dolayı bebek ölüm oranı da artmaktadır. Yapılan bir araştırmada, yurdumuzda yeni doğan bebek ölüm oranı 1960′ larda yüzde 0,165′ dir. 1980′ lerde bu oran yüzde 0,85′ lere düşmüştür. Bu büyük bir rakamdır. Doğu Anadolu Bölgemizde ise bu rakam daha da artmaktadır. Aynı oran batı ülkelerinde 1980′ lerde yüzde 0,45 dolaylarında idi. Bizde yeni doğan ölüm oranının fazla olmasının en büyük nedeni, doğum öncesi bakımının ihmal edilmiş olmasındandır. 2010′ lu yıllarda bizde de hem anne ölüm oranı % 0,012′ lere, bebek ölüm oranları da yüzde 0,017 – 18′ lere düşmüştür.
Doğum öncesi bakım ve eğitim, bütün dünyada benimsenmiştir. Ana sağlığı, sağlık kurumları tarafından özel yasa ve yönetmeliklerle güvence altına alınmış ve Milli Sağlık Politikalarının ana prensipleri arasına girmiştir.
10-15 yıl öncesine kadar, klasik gebe bakımı ve doğum yardımında Ana Sağlığı ön planda tutulurdu. Annenin hastalıkları ve ölümlerini önlemede sağlanan çok önemli başarılara rağmen, yüksek oranlarda çocuk ölümleri, kuşku kaynağı halinde önemini korumakta devam ediyordu. Gününüzde ise; modern teknolojinin sağladığı çok hassas muayene yöntemleri ile konuya daha geniş açıdan bakmak zorunlu hale gelmiş ve Ana ile Çocuk Sağlığı, ayrılmaz bir bütün olarak Doğum Öncesi Bakımının temel konusu olmuştur. Bir çok merkezde Yüksek Rizikolu Gebelikler Ünitesi kurularak bebek ölümleri azaltılmaya çalışılmaktadır.
Bugünkü uygulanan Doğum Öncesi Kontrol ve Bakımın Amaçlarını şöyle sıralayabiliriz.
Ana Sağlığını en iyi durumda koruyarak, anne karnında sıhhatli bir çocuğun gelişmesini ve çocuğun doğumunu güvence altına almak.Ana Sağlığında ve çocuğun gelişmesinde ortaya çıkacak her türlüsapmalarıvaktinde ve erkenden tanımak tedavisini tespit etmek.Eğitim ve açıklamalarla, anne adayını, gebelik, doğum ve doğum sonrasıdöneme hazırlamak.
Doğum Öncesi Bakımda ideal olan, kadının gebe kalışını takiben, bir doğum hekimi tarafından devamlı kontrol altında bulundurulmasıdır. Bu bakım 6.cı gebelik ayına kadar iki ayda bir defa, bundan sonra bir ayda bir olmak üzere, gebelik muayene ve tetkiklerini kapsar. Miada yaklaşan son ayda ise gebenin 15 günde bir hekim kontrolünden geçmesi hem kendi sağlığı, hem de doğacak çocuk yönünden son derece önemlidir.
Gebe kadının dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır: Tekrarlayan kusmalar, doğum kanalından gelen kanamalar, sancı, ateş, şiddetli ve devamlı baş ağrıları, görme bozuklukları, idrar miktarında azalma, sabahları yüz, el ve ayaklarda şişme, su gelmesi, çocuk hareketlerinde durgunluktur. Bu gibi belirtilerde vakit geçirmeksizin bir doğum hekimine müracaat edilmelidir.
Bizler hamilelik dönemini üçer aylık üç dönemde inceleriz. Bu dönemlerde karşılaşılabilecek problemler ve yapılması gereken tetkikler şunlar olmalıdır.
A- Hamileliğin ilk üç aylık dönemi
Bu dönemin başlıca şikayetleri; bulantı, kusma ve doğum yolundan gelen kanamalardır. Bu dönemde yapılacak kontrollerde, hastanın evvelce geçirdiği gebeliklerin normal olup olmadığı araştırılmalı ve gebede diğer sistemik hastalıklar aramalıdır. Bunun için tansiyon ölçülmeli, kan grubu, idrar tetkikleri yapılmalı, ihtimali doğum tarihi hesap edilmelidir. Gebenin ağız ve diş bakımı yapılmalı, gebelikteki vitamin ve mineral eksikliğinin oluşturacağı diş çürükleri ve bunun doğuracağı hastalıklar önlenmeli, ağırlık kontrolleri yapılmalı ve annenin ayda 1 kg.’ dan fazla kilo almaması sağlanmalıdır.
B- Hamileliğin ikinci üç aylık dönemi
Gebeliğin seyrine bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlıkların en az görüldüğü devre bu dönemdir. Bu dönemde gebe 4,5 – 5 aylık iken ilk çocuk hareketlerini hisseder. İlk dönemdeki tetkikleri bu dönemde de yenilenmeli, gebenin aldığı gıdalar düzenlenmelidir.
C- Hamileliğin üçüncü üç aylık dönemi
Gebenin bu dönemde ayda bir kontrolden geçirilmesi, son ayda ise on beş günde bir kontrolü gerekir.
Kontrollerde çocuğun bulunduğu geblik ayı tespit edilir. Çocuk kalp seslerine bakılır, doğum kanalı gözden geçirilir ve hamilenin normal doğum yapıp yapmayacağı hakkında fikir edinilir.
Ülkemizde sık olarak karşılaştığımız ve Ana Çocuk Sağlığını tehdit eden gebelik zehirlenmesi yani Toksemi dediğimiz tabloya dikkat çekmek istiyorum. Tansiyon doğum öncesi bakımı iyi yapılmayan gebelerde oldukça sık görülür. Hamile kadında tansiyon yükselmesi, özellikle sabahları göz kapaklarında, yüzde, ellerde ve bacaklarda şişmeler, baş ağrısı, görme bozukluğu ile seyreden bu tablo bölgemizde çok sık görülmektedir. Doğum öncesi kontrollerin yapılmaması, tuzlu ve hamurlu gıdalarla beslenme, hamilelikte fazla kilo alma neticesi gelişmektedir. Hamilelerin bu yönden çok dikkatli olmaları gerekir.
Netice olarak doğum öncesi bakımın gayesi, gebelik, doğum ve doğum sonrası, Ana – Çocuk Sağlığını tehdit edecek her türlü tehlikeyi önlemeyi hedef almıştır.
Sosyal Medya