Çocuklarının Özrünü Reddeden Aileler
Aileler için özürlü bir bireye sahip olmak, yaşamlarının en zorlu deneyimidir. Özürlü bir çocuğa sahip olduğunda anne babalar ilk olarak hayal kırıklığı yaşarlar. Çocuklarına ne olduğunu bilemediklerinden dolayı büyük endişe içindedirler.
Kendilerini, eş ve yakınlarını ya da sağlık ekibini suçlarlar. Çocuklarına tam teşhis konunca bu duygu ve endişeler kaybolmaz. Çocukların durumunun ne olduğunu kabul etme, birkaç ay veya yılları alabilir. Bir kısım aile ise çocuklarının durumunu kabul etmez.
Aynı durum, sağlıklı bir bireyken geçirilen bir trafik kazası veya hastalık sonucu özürlü kalmak, özürlü kalan kişi ailesi ve çevresin de panik oluşturur. Çevrede ki panik daha çok acıma duygusudur. Ailede ise şaşkınlık, kaygı, moral bozukluğu, kısmen isyan gibi karmaşık duygular oluşturur. Zaman içinde bu duygular değişir aile eğer çocuğunun bundan sonraki tüm yaşamını özürlü kalacağını tıbben öğrendik den sonra ya durumu kabul etmek ya da ret etme davranışı gösterirler.
Çocuğunun özürlü kalmasını kabullenmeyen aile; çocuğu ile kurduğu iletişim kanallarını kapatan, etkili iletişim kuramayan, çocuğuna empatik duygu ile yaklaşamayan ve onu anlamayan davranış sergilerler. Bu tür davranışı sergileyen ailelerde sorunlar büyür. Aile kendine bir kaos yaratır. Çevreden kendini soyutlar. Özürlü çocuğunun gereksinimlerine duyarsız kalır. Aile tüm bireyler yalnızlığı yaşar. Ailedeki özürlü bireyin oluşturduğu sarsıntı büyür ve suçlamalar başlar. Neden benim çocuğum, neden benim ailem, nedenler artar bu durum kontrolden çıkarsa aile parçalanabilir.
Ailelerin özürlü çocuğunu kabul düzeylerinde, ailenin sosyal-kültürel yapısı önemlidir. Beklenti düzeyi, ailenin eğitimi, inanç durumu,ekonomik düzeyi,sosyal yaşantısı ve ailede var olan iletişim şekilleri çok önemlidir.
1996 Yılında Zonguldak ve Kozlu da yaptığımız, ” Özürlü Çocuğa Sahip Ailelerin Beklentileri” konulu araştırmada; eğitim düzeyi, sosyal statüsü yüksek olan özürlü çocuğa sahip ailelerde çocuklarının özrünü kabul etmede ve çocukları ile iletişimde zorluklar yaşadıkları ve bu zorluklar karşısında Uzmanlardan yardımı almayı kabul etmede kendilerine yakıştıramadıklarını itiraf eden oldukça fazla aile tespit edilmiştir. Bu durum karşısında araştırma grubunun araştırma ile ilgili varsayımlarını etkilemiştir. Aynı araştırmada sosyal statüsü düşük, gelir düzeyi yetersiz fakat dini inancı yoğun olan aileler de özürlü çocuğunu ve yaşanılan durumu kabul etmenin verdiği rahatlık gözlemlenmiştir. Fakat bu ailelerde görülen bu olumlu davranışın etkisinde acıma duygusunun etkili olduğu tespit edilmiştir.
Özürlü çocuğa sahip ailelerin en temel sorunu yada birincil güçlük, ailenin çocuğu kabullenmesinde ve engelini anlamasında yaşanır.
Sosyal Medya