Çocuklarda Kekemeliğin Nedeni Nedir?
Yüksek sesli ortamlar çocukların işitsel dengelerini etkileyebileceği gibi psikolojik olarak travmatik özellikler gösterebilmektedir. Sözü edilen yüksek ses ve gürültü bir eğlence ortamı olabileceği gibi doğal olayların getirdiği gök gürültüsü, patlayıcı maddeler vs. gibi çocuğu ürkütebilecek sesler içerebilir. En önemli gürültü ise en çok zaman geçirilen ve en fazla eğitimin sağlandığı aile içindeki, ev içindeki gürültüdür. Anne-baba birbirlerine seslerini duyuramazken ve gittikçe daha fazla yüksek sesle konuşmaya başlamışken onları izleyen, onların yüksek sesli iletişimsizliğinden etkilenen çocuklarının farkında olmayabilirler.
Anlaşmazlıkların da Bir Dozu Olmalı
Eşimizle aramızda anlaşmazlıklar olabilir, çatışmalar yaşayabiliriz veya her ilişki de olabileceği gibi dönemlik sıkıntılarımız olabilir. Bunları konuşarak, tartışarak veya bir süre kaçarak farklı yöntemlerle yenebilir, üstesinden gelebiliriz. Çocuklarımızın yanında da tartışmalar yapabiliriz. Bu davranış şekilleri sağlıklı olmakla birlikte, iletişimsizlik halinde sadece bağırarak ve birbirimizin sözünü keserek yaptığımız gürültüler çocuklarımızın yanlış örneklerle yüz yüze gelmesi ve duygusal olarak yıpranmasına neden olabilir. Bunun dışında çocuğumuzun gerek fiziksel, gerek zihinsel alanlarında gelişme sağlayabilmemiz için sosyal anlamda dışlanmışlık, iletişime geçememe, konuşma ve dil alanlarında problemlerle karşılaşmamaları için öncelikle bizim onlara iyi birer model olabilmemiz ve iletişimimizi kuvvetlendirmemiz, çocuklarımızı gürültüden uzak ve anlaşılır ilişkiler içinde büyütmemiz gerekir.
Yüksek Ses, Çocuklarda Psikolojik Sorunlar Yaratıyor
Yüksek sesli ortamlarda büyüyen çocukların özellikle kendini ifade de güçlük çektikleri, kekemelik gibi dil ve psikolojik faktörlerin tetiklediği bozukluklarla karşılaştıkları ve gerek yaşıtları gerekse diğer insanlarla iletişim problemleri yaşadıkları gözlenmektedir. Bu problemler erken çocukluk ve ergenlik döneminde kendisini saldırgan, sapkın, uyumsuz davranışlarla gösterebilir. İleriki yaş dönemlerinde ise birçok patolojiyi içinde barındırabilir. Onun kişiliği oluşurken bebeklikten itibaren yanında kavga etmemeli, yüksek sesle konuşmamalı ve aşırı gürültülü ortamlardan uzak tutabilmeliyiz. Onun ruhsal dünyasında kalıcı yaralar açmamaya her koşulda dikkat etmeliyiz.
Bebeğimizin ve çocuğumuzun iletişiminin, sözel ve bedensel etkileşiminin ve iş birliğinin güçlenmesi, yaşamla barışık olması, sağlıklı bir birey olarak toplumda yer alması yönünden onu desteklemeli, uygun gelişim ortamını sağlamalı ve uygun model olabilmeliyiz. Problemlerle baş etmekte güçlük çektiğimiz durumlarda uzman desteğine başvurmak olumlu sonuca varmakta bize doğru yöntem ve zaman kazandıracaktır.
Kategori: ÇOCUK HASTALIKLARI, Genel, Haberler
Sosyal Medya