Çocuk Büyütmek mi; Çocuk Yetiştirmek mi?
Çocuklar bütün anne ve babaların bu dünyada en değer verdikleri ve her şeylerini feda edebilecekleri varlıklardır. Yıllarca onlar için çalışır, onlar için didinilir. Uykular feda edilir, yenilmez yedirilir, içilmez içirilir, giyilmez giydirilir. Onlarla hasta olunup acı çekilir, onlarla neşelenilir. Çünkü onlar bulundukları ailenin varlığını sürdürmesinin sebebi olduğu gibi; o toplumun da huzurlu, mutlu ve başarılı olmasının göstergesidir. Bu da; çocukların ruhen ve bedenen sağlıklı yetişmeleri ile mümkün olacaktır. Bu yüzdendir ki bir toplumu kazanmak isteyenlerin ilk hedefleri de çocuklar ve gençler olmaktadır.
Evet; gözbebeğimiz olan çocuklarımızın geleceği için çalışılıyor; yedirilip içiriliyor, okutuluyor. Fakat bütün bu meşgaleler içinde geleceği rahat ve huzur içinde geçsin diye özenilen çocuklar ve gençlerin bizzat kendileri maalesef ihmal ediliyor. Çocuklara yapılan yardım; onları okutmak, diploma sahibi yapmak, ev ve arabasını almak olarak görülüyor. Çocuklarımızın maddi olarak neleri isteyip neleri istemediğini, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını iyi biliyoruz.
Peki, onların gelişim dönemlerini, kişilik gelişmelerini, kaygılarını, korkularını, özlemlerini, davranış biçimlerini, iletişim profillerini, duygu ve düşüncelerini, arkadaşlık ilişkilerini, sosyal özelliklerini yeterince biliyor muyuz?
Onların vücut sağlıklarını iyi biliyoruz. Peki; çevreleriyle sağlıklı bir şekilde iletişim kurmalarını biliyor muyuz?
Onların IQ seviyelerini çok iyi biliyor ve yeri gelince övünüyoruz.
Peki; EQ dediğimiz duygusal zekâlarını yani sosyal uyumluluklarını ne kadar biliyoruz?
Bebekliğinden itibaren bütün dönemlerinde o dönemin psikolojisine uygun olarak onları doğru büyütüyor, empati kuruyor, yeterli ilgi ve sevgi gösteriyor, onlarla sağlıklı bir iletişim kurabiliyor muyuz?
Çocuklarımızı yetiştirmek sadece yedirmek içirmek, giydirmek ve “büyütmek” olarak görülüp başarıdaki esas olan; ilgi, sevgi ve şefkat dolu sağlıklı bir manevi atmosferde ‘evlat yetiştirmek’ maalesef ihmal ediliyor.
Bu yönüyle; ailelerin “çocuk büyütmekle” “çocuk yetiştirmek” arasındaki önemli farkı unutmaması gerekmektedir.
İletişim Uzmanı Hayati Odabaşı
Sosyal Medya