Cildinizi Domates Suyu İle Koruyun

12 Nisan 2014 Devamı

Yavaş büyüyen bir deri tümörü olan Kaposi Sarkomu, daha sonraki evrelerde saldırgan bir kansere dönüşebilir. Genellikle HIV virüsü bulaşmış olan (AIDS’li) kişilerde görülen Kaposi Sarkomu; kırmızı, mor, kahverengi, siyah lekeler halinde veya kabarık nodül şeklinde deri lezyonlarıyla kendini gösterir. Hastaların tümörlerinde Herpes virüsü 8 (HHV-8) bulunur ama bu virüsün bulaştığı herkeste Kaposi Sarkomu gelişmez.

KADINLIK HORMONU KORUYOR
Kaposi Sarkomu ile ilgili bilgileri şöyle sıralayabiliriz:
Kaposi Sarkomu altıya ayrılır: Klasik Kaposi Sarkomu, Afrika Kaposi Sarkomu, bağışıklık baskılanması ilişkili Kaposi Sarkomu, epidemik Kaposi Sarkomu ve non-epidemik Kaposi Sarkomu.
Kaposi Sarkomu tümörüne, Afrika’da ve organ nakli sonrası oluşan HIV’li hastalarda daha sık rastlanıyor. Organ nakli nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanan hastalarda, kullanılan ilaçların dozu azalınca hastalık geriliyor.
Afrika’da HIV bulaşmamış kişilerde de Kaposi Sarkomu gelişme riski vardır. Hastalık en çok erkeklerde görülüyor. Kadınlık hormonunun, Kaposi Sarkomu’na karşı koruyucu etki sağladığı düşünülüyor.

AKDENİZ’DE GÖRÜLÜYOR
Kaposi Sarkomu’nun Afrika tipinin yaş ortalaması, Avrupalılar’a göre çok düşüktür. Hastalığın Avrupa’da rastlanma oranı azdır. Ülkemizde ise Kaposi Sarkomu’na en çok Akdeniz bölgesinde rastlanır.
Kaposi Sarkomu hastalarının her gün bir-iki bardak havuç ya da domates suyu içmesi öneriliyor. Uzamanlar; nar suyunun hem içilerek, hem de cilde uygulanarak tüketilmesini öneriyor. Ayrıca karadut, yeşilçay, yabani böğürtlen, zerdeçal ve kişniş gibi gıdalar tüketilmeli.

AKCİĞER KONTROLÜ UNUTULMAMALI
Kaposi Sarkomu’nda; tümör nedeniyle genellikle ayak ve kollarda lezyonlar görülebilir. Nadir olarak genital bölgelerde ödem, ciltte çatlama ve bakteriyel enfeksiyon oluşabilir. Hastalık, kendini böyle maskeleyebilir. Ağız ve bağırsak lezyonlarının görülme oranı da oldukça yüksektir.

Yaşlı erkeklerde, bacakların alt kısımlarında ayak bileği ve tabanında oluşan cilt lezyonları; 10-15 yıl gibi uzun bir sürede diğer organlara ilerleyebilirler.
Hastalığın belirtileri arasında nadir de olsa akciğer tutulumu görülebilir. Bu durumun dikkate alınması ve tedavi sırasında akciğer kontrollerinin kesinlikle yapılması gerekiyor.

Kategori: A'dan Z'ye Besinler, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik