Çamaşır Suyu Kullanmak Tehlikeli midir?
Hijyen sağlamak amacıyla evlerimizde, işyerlerimizde, restoranlarda ve diğer yaşam alanlarımızda sıklıkla kullandığımız çamaşır suyunun tehlikeli olup olmadığı konusunda pek çok insan endişeleniyor. Hatta sosyal medyada da konuyla ilgili birçok hatalı bilgi ile karşılaşılıyor.
Yasal izinler çerçevesinde üretilmiş bir çamaşır suyu ürünün üzerinde bulunan kullanma talimatlarına uygun biçimde kullanılıp muhafaza edildiğinde, yaşam alanlarımızda kullanıma yönelik güvenli bir üründür.
Çamaşır suyu içeriğindeki aktif madde olan hipoklorit, insan vücudunda hücrelerde de bulunur ve hipoklorit doğanın mikrop öldürücüsü olarak bilinir. Tıp alanında pek çok yerde dezenfeksiyon işlemleri için hipoklorit solüsyonları kullanılmaktadır.
Diğer yandan, klorürün keşfedilmesi ve suların merkezi olarak klorlanmasıyla halk sağlığı alanında önemli bir sıçrama yaşanmıştır. Böylece su mikroplardan arındırılmış ve bu sayede kitlesel hastalık ve ölümlerde ciddi bir azalma sağlanmıştır.
Dünya genelinde yıkanmak, duş almak ve banyo yapmak için kullandığımız şebeke suyunun arıtılmasında, yaklaşık 1ppm olarak ifade edebileceğimiz miktarda, yani düşük yoğunlukta hipoklorit kullanılır.
Keza, insanların güvenli bir şekilde yüzebilmesi için yüzme havuzlarında biraz daha yüksek yoğunlukta, 2 ya da 3 ppm’e kadar kullanılabilir. Örneğin yüzücüler, bu sporla aktif olarak ilgilenen kişiler havuz suyu yani sulandırılmış hipoklorit solüsyonunun içinde uzun saatler geçirmektedirler.
Hipoklorit solüsyonlar ameliyat öncesinde kullanıldığı gibi sağlıklı ciltte ya da el dezenfeksiyonu için bir kreminin formülasyonunda da kullanılabilir.
Hipoklorit, diş hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Örneğin dolgu uygulamalarında ve implant yerleştirme öncesinde kök kanal temizleyicisi olarak genelde sodyum hipoklorit kullanılmaktadır.
Sonuç olarak, birçok farklı ortamda, tıbbi müdahaleler sırasında hijyen sağlamak için uzmanlar tarafından güvenle kullanılan çamaşır suyunun, kullanma talimatlarına uygun olarak ve başka bir ürün ile karıştırılmadan kullanıldığında insan sağlığı açısından bir tehlikesi bulunmadığını, risk teşkil etmediğini söyleyebiliriz.
Ayrıca uyarmalıyız ki, diğer tüm temizlik malzemeleri gibi çamaşır suyu da çocukların erişebileceği yerlerden uzak tutulmalı ve içilebilir sıvılardan ayrı bir yerde saklanmalıdır.
Çamaşır suyunun kokusu
Çamaşır suyunun kokusu, ürünün kullanım talimatlarına uygun şekilde kullanıldığında, kişiler için bir tehlike oluşturmamaktadır. Yine de hatırlatmak gerekir ki temizlik sırasında ortamın pencereden hava aldığına emin olunması son derece önemlidir. Temizlik sırasında ortamın havalandırılması sadece çamaşır suyu kullanımı için değil, tüm diğer temizlik maddeleri için de geçerlidir.
Tedavi altında ve kontrolde olmayan astım hastaları, örneğin parfüm gibi her türlü güçlü kokuya sahip ürünlere karşı tepki gösterebilecekleri için temizlik ürünleri çamaşır suyu kullanımında aşırı hassasiyet gösterebileceğinden maske kullanmaları, ortamı havalandırmaları ve çamaşır sularını da sulandırarak kullanmaları uygun olur. Uygun astım tedavisi bu hassasiyeti büyük oranda ortadan kaldırmaktadır.
Solunum yolları için bir diğer çok önemli nokta ise, çamaşır suyunun başka ürünlerle karıştırılmaması konusudur. Çamaşır suyu ürünleri, paketin üzerinde de açık bir şekilde belirtildiği gibi diğer temizlik ürünleri ile kesinlikle karıştırılmamalıdır. Çünkü, çamaşır suyu ile karıştırdığınız diğer ürünün formülünün içeriğine bağlı olarak, böyle bir karışım tehlikeli gazların salınmasına neden olabilir. Örneğin, diğer ürün asidik maddeler içeriyorsa bu tehlikeli gazlar sizleri zehirleyebilir. Bu nedenle çamaşır sularını başka herhangi bir ürünle karıştırmamanız gerekir.
Çamaşır suyu ile kanser ilişkisi
Ülkemizde üretilen veya satışta olan çamaşır sularının toksisite oranı oldukça düşük olduğundan, etiketlerinde yer alan kullanım talimatlara göre kullanıldığında son derece güvenlidir ve herhangi bir ağır hastalık veya kanser yapması mümkün değildir.
Zaten ülkemizde satışa sunulan tüm deterjanlar, çamaşır suları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ‘Deterjanlar ve Deterjanlarda Kullanılan Yüzey Aktif Maddeler Hakkında Tebliğ’i doğrultusunda piyasaya sürülmektedir.
Ayrıca Avrupa Komisyonu Sağlık ve Çevresel Riskler Bilimsel Komitesi (Scientific Committee on Health and Environmental Risks, SCHER) tarafından hazırlanan “Sodyum Hipoklorit Hakkında Risk Değerlendirmesi Raporu” gibi bilimsel araştırmalar ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (The International Agency for Research on Cancer, IARC) gibi yetkin bilimsel otoriteler de çamaşır suyunun kanser yapmadığını teyit etmektedir.
Yine de kanser konusundan bağımsız olarak, tüm diğer kimyasal maddelerde olduğu gibi çamaşır suyu kullanırken de uyulması gereken kurallar vardır. Tüm bu kurallar çamaşır suyu ürünlerinin etiketlerinde yer almaktadır. Bunlardan biri, çamaşır suyunun başka ürünlerle karıştırılmaması konusudur. Temizlik sırasında ve sonrasında ortamın düzenli olarak havalandırılması, astım ve benzeri hastalığı olan kişilerin maske kullanması ve çamaşır suyunun çocukların ulaşamayacağı yerde saklanması da uyulması gereken diğer önemli kurallardır.
Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya