Çalışan Anne Babalar Dikkat!
Uzmanlar, egosu şişirilen, elindeki nimetler için şükretmesi gerektiği öğretilmeyen, her istediğine kolay sahip olan çocukların gelecekteki yaşamlarında ya da çocukken doyumsuz, mutsuz olmaya teşvik edildiğini söyledi.
Anne çalıştığı için çocuğun kreşe ya da başka bir ablaya, teyzeye bırakıldığını, bu sebeple annelerin vicdan azabı duydukları için daha çok taviz vermeye başladıklarını söyledi. Her çocuğun doğduktan sonra, eğer özel bir gereksinimi yoksa bazen hızlı bazen yavaş da olsa hepsi aynı gelişim basamaklarından geçiyor.
Bireysel farkları vardır ve buna saygı gösterip birbiriyle karşılaştırmamak gerekir. Bir çocuk 11 aylıkken bir başkası 13-14 aylıkken yürüyebilir. Birisi 1 yaşında anlaşılır kelimeler çıkartırken bir diğeri 2 yaşındayken ‘anne-baba’ diyebilir. Köydeki bir çocuk ailesi ile tarlaya, bahçeye gider.
Ailesine her türlü işinde gücü yettiği kadar yardımcı olur. Üstüne üslükte anne baba çok yoğun olduğu için onunla ilgilenen ve övgü yağdıran da olmaz.
Okula gitmesi, sınavlarına girmesi ve başarılı olması çok sıradan ve normal karşılanır. Ödevlerini yapmak ve öğrencilikle ilgili sorumluluğunu almak onun görevidir. Şehirdeki çocukların okula gidip, ödevlerini yapmak, sınavlara çalışmak, ders tekrar etmek gibi öğrencilikten başka sorumlulukları hemen hemen hiç yok gibidir.
Anneler hiçbir iş için onları meşgul etmek istemez. ‘Aman çocuğum dersini yapsın, sınavına çalışsın, ben çamaşır, bulaşık hiçbir şey istemem’ derler. Bir gün anne hasta olsa, bir bardak su istese çocuk kırk nazla, kaprisle getirir. Aile ve ev ile ilgili hiçbir sorumluluk verilmemiştir daha önce. Çocuğun en temel ihtiyacı olan, yemeğini yemesi bile büyük bir sevinç ve alkışla karşılanır aileler tarafından.
Egosu şişirilen çocukların ellerindeki nimetler için şükretmeleri de öğretilmemişse, her istediklerine çok kolay sahip oluyorlarsa ileri ki hayatlarında ya da daha çocukken doyumsuz, mutsuz olmaya teşvik edilmiş olduklarını söyledi.
Kategori: Çocuk Psikolojisi, Genel, Haberler
Sosyal Medya