BİPOLAR (MANİK DEPRESİF) BOZUKLUK

23 Şubat 2014 Devamı

Türkçe’de “iki uçlu mizaç bozukluğu” veya “iki uçlu duygudurum bozukluğu” terimleriyle adlandırılan bu rahatsızlık, daha çok “manik depresif bozukluk” adıyla şöhret bulmuştur. Ama hastalığın günümüzde bilim çevrelerinde kullanılan ismi “bipolar bozukluk”tur.

Mani Nedir?

Mani, kişinin kendisini olağanüstü iyi hissettiği bir hastalık tablosudur. Kişi kendisini olağanüstü iyi hissediyorsa, bu duruma niçin hastalık diyoruz? Maninin belirtilerini sıralayarak bu soruyu cevaplandırmaya çalışalım: Maniye girmiş kişi (yani “manik” hasta) son derece neşelidir. Güler, şarkılar söyler, herkesle sohbet eder. Hatta etrafına neşe saçar. Manik hastanın uyku ihtiyacı azalır. Çok az uyur, ama son derece dinç uyanır. Manide iştah artar. Kişi genellikle hayatında hiç olmadığı kadar yemek yer. Manide insan son derece enerjiktir. Yerinde duramaz, bir an durup dinlenme gereği duymaz. Manik hasta kendini oldukça güçlü, önemli, güzel hisseder. Herşeyi başarabileceğine inanır. Manide cinsel istek artar. İşyerinizde çalışan kendi halinde bir kadıncağız günün birinde mesaiye alışılmadık derecede açık ve frapan kıyafetlerle gelirse, sakın bu kadının huyunun bozulduğunu zannetmeyin. Bilin ki maniye girmiştir.

manikManik kişi çok konuşur. Hatta genellikle hiç durmamacasına, neredeyse nefes bile almadan ve yüksek sesle konuşur. Konudan konuya atlar, asla konu sıkıntısı çekmez. Manik hastanın düşünceleri hızlanmıştır. Aklına büyük bir süratle bin türlü düşünce üşüşür. Manide hastanın dikkati artmıştır, küçücük ayrıntıları gözden kaçırmaz, ama dikkatini belli bir konu üzerinde sürdüremez (yani dikkati dağınıktır). Hafızası da güçlenmiştir. Manide insan çeşitli taşkınlıklar yapar. Mesela çok para harcar, cesurca ve hatta tehlikeli yatırımlar yapar, işini bırakır, yeni işler kurar. Manide hasta neşeli olmakla birlikte, kolaylıkla da sinirlenir. Kendisiyle tartışmaya, fikirlerini eleştirmeye, taşkın davranışlarını engellemeye çalıştığınızda büyük bir öfkeye kapılır. Görüldüğü gibi mani, “anormal” bir durumdur. Evet hasta neşeli, mutlu, enerjik, dinç, esprili, zekidir. Ama düşünün ki bir yakınınız bir gün aniden sürekli konuşmaya, gezmeye, para harcamaya başlıyor. Uyumuyor, cinsel isteğini bastıramıyor, kadınsa gökkuşağının türlü renkleriyle yüzünü boyuyor, 100 kişinin içinde kendini belli edecek tarzda giyiniyor. Bu durumda dehşete kapılmaz mısınız? Mani, yukarıda saydığımız şiddetli belirtileri sebebiyle, başladığı ilk gün fark edilen bir hastalıktır. Maniye giren kişi okulunu veya işini de sürdüremez. Evet dinçtir, zekası ve hafızası yerindedir, uyku ihtiyacı bile azalmıştır; ama hasta bir yerde duramamakta, belli bir konu üzerine yoğunlaşamamakta, belli bir işi sürdürememektedir. Kimseyi dinlememekte, sürekli kendisi konuşmaktadır. Kendisini herkesten üstün görmektedir. Genellikle de aşırı cesareti sebebiyle kendisine ve çevresine zarar verir. Büyük paralar harcar, kar amacıyla giriştiği çılgınca yatırımlar başarıya ulaşamaz, sık sık tartışır. Mani tedaviyle genellikle iki ila dört hafta içinde düzelen geçici bir durumdur. Bu yüzden mani kelimesini “atak” veya “epizot” kelimeleri takip eder (mani atağı, manik epizot). Hasta tedavi edilmezse bir süre sonra bedeni bu faaliyet hızını kaldıramaz hale gelir ve fiziksel olarak tükenir.


Bipolar Bozuklukta Depresyon Dönemleri de Olur mu?

Bipolar bozukluğun diğer adı “manik depresif hastalık”tır. “Bipolar” kelimesi de “iki uçlu” anlamına gelmektedir. Hastalığın bir ucu mani, diğer ucu depresyondur. Ama bipolar bozukluk teşhisi koyabilmek için hastanın bir depresyon dönemi geçirmiş olması şart değildir.

KARMA EPİZOT NEDİR?
Bipolar bozukluklu bazı hastalarda hastalık dönemleri sırasında hem mani hem depresyon belirtileri birlikte görülür. Mesela kişi çok hareket etmektedir, çok enerjiktir, cinsel isteği yüksektir, kendisini çok zeki ve güzel bulmaktadır; ama aynı zamanda boğulacak derecede sıkılmakta, en ufak bir şeye aşırı üzülmekte, sebepsiz yere ağlamakta, hatta bazen “ölsem daha iyi” diye düşünmektedir. İşte mani ile depresyon karışımı bu hastalık atağına “karma epizot” deriz. “Epizot” kelimesinden de anlaşılacağı üzere, gelip geçici bir durumdur.

manik2BİPOLAR BOZUKLUK DÜZELİR Mİ?
Bipolar bozukluk, ataklar halinde seyreden ve ataklar arasında kişinin tamamen düzeldiği bir hastalıktır. Mani atakları tedavi ile 2-4 haftada genellikle iyileşir. Depresyon ataklarının büyük bölümü de 2-3 haftada düzelmeye başlar ve 1.5-2 ayda önemli ölçüde iyileşir. Hastalık atağı düzeldikten sonra kişi rutin faaliyetlerine, işine gücüne dönebilir ve performansından bir şey kaybetmeden hayatını sürdürebilir. Mani ve depresyon ataklarının tekrarlama riski her zaman mevcuttur. Kimisi ömrü boyunca başka hiç atak geçirmez. Hastalığın en üzücü tarafı da bazı kişilerde atakların sık tekrarlamasıdır. Hatta her ay bir manik, bir depresif atak geçirenler bile vardır. Öyle ki zaman zaman mani ve depresyon atakları arasında ya hiç iyilik dönemi olmamakta ya da iyilik dönemi birkaç günü geçmemektedir. Tedavi olmayan bipolar bozukluk hastalarında alkol ve madde bağımlılığı, intihar gibi ciddi problemler sık görülür.

TEDAVİSİ:
Bipolar bozukluk modern tıbbın başarıyla tedavi edebildiği hastalıklardan biridir. Tedavisinde iki aşama söz konusudur:
1- Atak Tedavisi: Hastanın zaman zaman geçirdiği manik veya depresif atakların tedavisidir. Manik atağın ayaktan tedavisi çok zordur. Hastanın genellikle yatırılması gerekir. Beyinde dopamini azaltan ilaçlarla hasta genellikle 2-4 hafta içinde tam veya tama yakın düzelme gösterir. Depresif atak ise, eğer ağır değilse hasta yatırılmadan da tedavi edilebilir.

2- Koruyucu Tedavi: Bipolar bozuklukta asıl kritik nokta koruyucu tedavidir. Çünkü ataklar geçici tabiattadır, ama tekrarlama riski her zaman vardır. Bipolar bozukluğun koruyucu tedavisinde kullanılan ilaçlara “duygudurumu düzenleyicileri” adı verilmektedir. Koruyucu tedaviyle atak sıklığı azaltılır, hasta tekrar mani veya depresyon geçirse bile bunların hafif olması ve kısa sürmesi sağlanır. Bazı hastalar ömürleri boyunca bir daha hiç hastalık atağına yakalanmazlar. Koruyucu tedavi 2-5 yıl sürdürülür, hasta bu sırada yeni bir atak geçirmezse ilaç kesilir. Bu arada atak tekrarlarsa daha uzun süre ilaç kullanılır. Hastaların küçük bir bölümünde ne yapılırsa yapılsın ataklar sık sık tekrarlamaktadır. Ancak yeni tedavi yöntemleri bu hastaların da acısını hafifletmekte, ümitlerini canlı tutmaktadır.

 

 

Kategori: Prof.Dr.Mansur Beyazyürek, Yazarlar