Beyin Hücrelerini Öldüren 11 Neden
1- Şekerli ürünler: Şeker ve şekerli ürünler hem bel çevresinin artışına neden olurlar hem de beyin fonksiyonları için zararlıdırlar. Uzun dönem şeker tüketimi nörolojik sorunların artışıyla sonuçlanıp, hafıza ile ilgili bozukluklara yol açabilmektedir. Şeker tüketimi öğrenme yeteneğini de olumsuz etkilediğinden önceden pişirilmiş hazır hamur işlerinden, şeker, mısır şurubu ve yüksek fruktoz içeren ürünlerden kaçınılmak gerekir.
2- Alkol: Alkolün uzun dönemde karaciğer hasarı yaptığı bilinmektedir, yanı sıra beyinde de zihinsel karışıklığa ve netlik eksikliğine neden olmaktadır. Bir sis oluşumu gibi hem bellek kısmını hem de açık ve rahat düşünme yeteneğini olumsuz yönde etkilemektedir.
3- Abur cuburlar: Abur-cubur besinler beyindeki kimyasalları değiştirebilmekte, depresyon ve anksiyete ile ilişkili semptomlara yol açabilmektedir. Yanı sıra yüksek yağ oranı içeren besinlerin tüketimi bırakıldığı zaman geri çekilme belirtilerine benzer bazı belirtiler tetiklenebilmektedir. Bu tarz besinler mutluluk ve zindelik, genel bir iyi olma hali veren önemli bir kimyasal olan dopamin üretimini olumsuz yönde etkilemektedir. Dopamin aynı zamanda bilişsel fonksiyon, öğrenme kapasitesi, uyanıklılık, motivasyon ve hafıza kısımlarını desteklemektedir. Bu yüzden aşırı yağ içeren tüm besinlerden kaçınılması dopamin salınımını desteklemek açısından önemlidir.
4- Kızarmış yiyecekler: Hemen hemen tüm işlenmiş besinler; kimyasallar, boyalar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar veya koruyucular içermektedir. Bunlar hem çocuk hem de yetişkinlerde hiperaktiviteye neden olan bir kimyasalın salınmasına ve davranış ile bilişsel işleyişi etkilemesiyle sonuçlanmaktadır. Kızarmış veya işlenmiş besinler beyindeki sinir hücrelerini yavaş yavaş öldürmektedirler. Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha tehlikelidir. Yüksek sıcaklıklardaki ayçiçeği yağı en zehirli olanlar arasında sıralanmaktadır.
5- İşlenmiş veya önceden pişirilmiş tüketime hazır besinler:Kızarmış besinler gibi bunlarda merkezi sinir sistemini etkilemekte ve ilerleyen yıllarda Alzheimer gibi dejeneratif bir beyin hastalığı gelişme riskini arttırmaktadır.
6- Çok tuzlu besinler: Tuzlu besinlerin kan basıncını etkilediği ve kalp üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu biliniyor. Çalışmalarda yüksek oranda tuz alımının (sodyum) bilişssel fonksiyonları etkilediği ve düşünme yeteneğini bozabildiği sonucuna varılmıştır. Tuzlu besinler ve nikotin tüketiminin ilaçlarla benzer etkilere sahip olduğu gösterilmiştir. Şiddetli yoksunluk belirtilerine yol açıp, tuzlu besinlere karşı aşırı isteğe neden olabilmektedirler.
7- Rafine tahıllar (%100 tam tahıllar hariç): %100 tam tahıllar harici tahılların her türlüsü beyin fonksiyonları ve genel sağlık üzerinde bir etkiye sahiptir. %100 tam tahıllar zengin besin öğesi ve lif içeriğine sahiptir, arteriyel (atardamarla ilgili) yaşlanmayı önlediği bilinmektedir. İşlenmiş tahılların düzenli tüketiminde vücut daha erken yaşlanır, hafıza kaybı ve beyinde fonksiyonel aksamalar meydana gelir. İşlenmiş olanları kompleks olanlarla değiştirin. Tam buğday unundan yapılmış ürünler ve tam tahıllı ekmeklere yönelin.
8- İşlenmiş proteinler: Proteinler kasların yapı taşlarıdır ve vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gereklidir. Et yüksek kaliteli protein kaynağıdır merkezi sinir sistemi fonksiyonlarının devamlılığı için gereklidir fakat salam, sosis, sucuk, pastırma gibi işlenmiş et ürünleri doğal proteinlerin aksine ters etki göstererek sinir sisteminde hasara yol açar. Bunların yerine balık, süt ürünleri, ceviz ve yağlı tohumlar gibi doğal ve yüksek kalite protein kaynakları da etin yanı sıra tercih edilmelidir.
9-Trans yağlar: Kalp hastalıkları, obezite ve kolesterole kadar bir çok hastalık için risk faktörüdür. Beyin fonksiyonları üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Beyni daha durgun hale getirip, refleksleri ve beynin yanıt kalitesini etkilemektedirler. Trans yağlar inme riskini de arttırmaktadır. Uzun süre kullanımları Alzheimer hastalığında oluşan beyin küçülmesine benzer bir küçülme ile sonuçlanmaktadır. Bu küçülme trans yağların damarları yavaş yavaş hasara uğratmasından kaynaklıdır. Trans yağ alımı kesildiğinde bu durum önlenebilir ve inme riski azaltılabilir.
10- Yapay tatlandırıcılar: Kilo vermeye çalışanlar şekeri tatlandırıcılarla değiştirdiklerinde hemen zayıflayacaklarını düşünür. Yapay tatlandırıcıların daha az kalori içerdikleri doğrudur ancak iyilikten çok daha fazla hasar verebilmektedirler. Uzun süre yüksek dozda kullanımları beyin hasarı oluşturabilmekte ve bilişsel kapasitede olumsuz etki gösterebilmektedir.
11- Nikotin: Nikotin bir besin ürünü olmasa da glikoz ve oksijenin düzenli akışını bozmak ile birlikte beyine giden kan akımını kısıtlayarak beyinde hasara yol açabilmektedir. Nikotin sadece erken yaşlanma, kötü nefes ve akciğer kanseri oluşum riskinin artışına neden olmakla kalmayıp aynı zamanda kılcal damarları sıkarak nörotransmiterlerin üretim ve fonksiyonlarını engellemektedir. İnce kılcal damarlarda beyin fonksiyonlarının devamlılığı için önemli rol oynamaktadır. Damarlarda meydana gelen herhangi bir hasar tüm beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.
Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya