Bebeklerde Kolik Oluşumu
Yenidoğan bebeklerin dış dünya ile doğrudan iletişim kurma araçlarından en önemlisi ağlamaktır.
Bebekler karınları acıktığında, bir şeyden rahatsız olduklarında veya herhangi bir başka sebepten dolayı ağlayabilirler, bunu çok sık da tekrar edebilirler. Ancak her ağlama, bebekte kolik olduğunu gösteren bir kanıt değildir.
Kolikle ilgili yazımıza başlamadan önce kolik nedir sorusunun cevabını vermeye çalışalım. Kolik, bebeklerin doğum sonrasında başlayabilen ve yaklaşık olarak bebek 6. ayını doldurmadan son bulan bir çeşit ağlama nöbetidir denilebilir. Ağlama nöbeti olarak ifade edilen durum, bebeğin gün içerisinde genellikle benzer saatlerde, altı temiz, karnı tok, vücudu üzerinde pişik, tahriş vb gibi onu rahatsız edecek hiçbir olumsuzluk olmamasına rağmen yaklaşık olarak 2-3 saat süren ağlama eylemdir. Kolik olan bebekler ağlarken yüksek ses seviyelerine çıkabilirler, vücutlarında kızarma veya nadir olmakla birlikte morarmalar görülebilir, karın bölgesinde sertlik ve gergin bir vücut yapısına bürünürler, yumruklarını sıkıyor olabilirler. Ayrıca kolik, yalnızca ağlama nöbetleri olarak gerçekleşmez, kolik olan bebekler gün içerisinde düzenli bir uyku uyuyamazlar, uykuları kesik kesik olur ve her uyku – uyanış sürecinde yoğun bir şekilde ağlayabilirler.
Koliğin oluşmasına sebep olan şey şudur şeklinde spesifik bir teşhis halen koyulamamış olmakla birlikte genel itibariyle bebeklerin gaz çıkarma problemlerinden kaynaklandığı sanılmaktadır. Bunun yanı sıra sindirim sistemi 0-6 aylık bebeklerde henüz tam olarak gelişmediği için, bebek vücudunun alınan besinlere karşı hassasiyetinin ve alerji riskinin yüksek olması da bir kolik oluşum nedeni olarak ifade edilebilir. Ayrıca bebeklerin anne sütü emdikleri sırada aldıkları yanlış pozisyon da koliğe neden olabilmektedir. Anne sütü emdiği sırada çok fazla hava yutan bebekler, yuttukları havadan dolayı midelerinde oluşan gazı atamamaları durumunda, bundan rahatsızlık duyarlar ve ağlama nöbetlerine girebilirler. Tüm bu fiziksel nedenlerin dışında, yapılan bazı araştırmalar kolik oluşumunda bebek – aile özellikle de anne – bebek ilişkisinin etkin olduğunu ifade etmektedir. Özellikle annenin bebeği ile vakit geçirirken sinirli bir ruh halinde olması bebeğin anneden uzaklaşmak istemesine sebep olur. Bu hisse kapılan bebekler özellikle emzirme sırasında annlerinden uzaklaşmak isterler ve bu nedenle hava yutarlar. Bölece kolik riskleri de artmış olmaktadır. Bunun yanısıra hamilelik ve emzirme döneminde düzenli bir şekilde sigara içen annelerin bebeklerinde kolik oluşum riskinin arttığı yönünde bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca kolik, bebeğin sağlık problemi olduğu kadar, oluşturduğu olumsuz havadan dolayı ebeveynlerin psikolojik sağlığını da bozmakta ve çocuk sahibi aileye tümüyle zarar verebilmektedir.
Kolik tedavisi için ise etkisi %100 olarak kanıtlanmış bir yöntem maalesef bulunmamaktadır. Özelikle annelerin hamilelik ve doğum sonrasında dikkat etmeleri gereken noktalara özen göstermesi durumunda bebeklerindeki kolik oluşum olasılığını düşürebilecekleri belirtilebilir
Kategori: Bebeğim, Bebek Sorunları, Genel, Haberler
Sosyal Medya