Bebekler ‘soğutularak’ yaşama tutunuyor
Anne karnında veya doğum sırasında oksijensiz kaldıkları için ölüm, zihinsel veya bedensel engelli olma riski bulunan bebekler, hipotermi olarak adlandırılan soğutma yöntemiyle sağlıklarına kavuşturuluyor.
Anne karnında veya doğum sırasında oksijensiz kaldıkları için ölüm, zihinsel veya bedensel engelli olma riski bulunan bebekler, hipotermi olarak adlandırılan soğutma yöntemiyle sağlıklarına kavuşturuluyor.
Özel Metro Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Üniteleri Sorumlusu Prof. Dr. Nejat Narlı, yaptığı açıklamada, bebeklerin anne karnında veya doğum sırasında santral sinir sisteminin oksijensiz kalması durumunun ülkemizin halen önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Oksijensiz kalan bebeklerin, ölüm veya ileride zihinsel ya da bedensel engelli kalmasının önlenmesinde uygulanan hipotermi (soğutma) tedavisinin Türkiye’de yaygınlaştığını bildiren Narlı, başarılı sonuçlar alındığını kaydetti.
Tedavi aşamasında beynin 32-34 dereceye kadar soğutulduğunu ifade eden Narlı, ‘Özel cihazlarla bu işlem yapılırken, beynin oksijen düzeyi ve elektrik aktiviteleri de monitorize edilmektedir. Doğum sırasında oksijensiz kalan bebeklerden bazılarının tedavisi, durumun ciddiyetine göre bulundukları yerlerden yenidoğan ambulansına alınmasından itibaren başlıyor. Daha sonra sağlık kuruluşumuza getirilerek tedavilerine devam ediliyor’ dedi. Soğutma işlemiyle santral sinir sisteminin metabolizma hızının ve enerji kullanımının azaltılması, beyin ödeminin önlenmesi ve sinir hücrelerinin ölümünün azaltılması gibi birçok açıdan beyin dokusunun korunduğunu vurgulayan Narlı, şu bilgileri verdi:’Santral sinir sisteminin oksijensiz kalması, ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre binde 1-20 arasında görülüyor ve dünyadaki yenidoğan ölümlerinin yüzde 23’üne yol açıyor. Bu konudaki tedavinin başarısı, tedaviye başlama zamanıyla ilişkili olup, ne kadar erken başlanırsa o kadar etkin olmaktadır. Uygulamaya ilk gün, özellikle ilk 6 saat başlanmalı. Tedavi, tüm vücut soğutma ya da sadece baş soğutma şeklinde uygulanıyor. Hem baş, hem de tüm vücut soğutma şekilleriyle merkezimizde 1 yıldır uygulanan bu tedavi, bölgenin önemli bir gereksinimi karşıladı. Yenidoğan ünitemizde bir yılda 16 bebeğe bu tedavi uygulanarak sağlıklarına kavuşturuldu. Doğum öncesi, doğum ve sonrasını içeren süreçte alınacak önlemlerle, bebeklerin oksijensizliğe maruz kalmasının azaltılması, en önemli yaklaşım. Ancak buna rağmen oksijensiz doğacak bebeklere en kısa zamanda soğutma tedavisinin uygulanmasının hayatı önemi var. Böylece hipoksiye bağlı ölümlerde azalma, zihinsel ve bedensel engelli olma oranı azalabiliyor.’
Sosyal Medya