Antidepresan sadece ilaç demek değil
Antidepresan kelimesini duyduğunda birçok insanın aklına gelen ilk şey ilaçlar oluyor ancak Diyet Uzmanı Sanem Avcı’ya göre mutluluk hormonu serotonin salgılanmasını artıran besinler de aynı özelliği gösteriyor.
İlaç kullanmadan depresyonla baş etmeyi kim istemez ki? Beslenme ve Diyet Uzmanı Sanem Avcı’ya göre, doğru besinleri doğru miktarda tüketerek stresi doğru yönetmek, ilaç kullanmadan depresyonu kontrol altına almak mümkün.
Besinlerin antidepresan özelliklerinin ya serotonin salgılanmasını artırma ya da antioksidan yapılarından kaynaklandığını söyleyen Avcı, “Serotonin yeterli olduğunda; moralimiz yüksek olur, rahat uyku uyuruz, iştahımız azalır, ruh sağlığımız düzelir ve enerjimiz artar. Doğanın size sunduğu hem besleyici hem de ucuz doğal antidepresanlar sayesinde kendinizi bedenen ve ruhen zinde hissedebilirsiniz” diyor.
“Yediklerimiz sadece formumuzu değil neşemizi de koruyor” diyen Avcı, stres savaşçısı besinlere dikkat çekerek neyi, ne kadar tüketmek gerektiğini şöyle açıklıyor:
Su: En iyi doğal antidepresanlardan biridir. Yeteri kadar su tüketilmemesi dehidratasyon sonucu fiziksel ve zihinsel yorgunluğa neden olur. Kendinizi daha az depresif hissetmenize yardımcı olmak için günde en az 10-12 bardak su tüketin.
Omega 3: Omega 3 yağ asitleri serotonin üretimini tetikleyici özelliktedir. Omega 3 yağı beyindeki uyarıcıların doğru çalışmasını sağladığından dolayı faydalı olmaktadır. Bu yağ asitleri bakımından zengin kaynaklar olan balık, ceviz ve keten tohumunu tüketebilirsiniz. Balık beyni etkiliyor ve modu yükseltiyor. Haftada 3 kez balık yiyin ve günde 1 yemek kaşığı keten tohumunu beslenmenize mutlaka ekleyin.
Tavuk ve hindi eti: Tavuk ve hindi gibi kümes hayvanları serotonin üretimini sağlayan triptofan için çok iyi kaynaklardır. Kırmızı ete göre daha az yağlı olan bu protein kaynaklarına sofranızda yer vererek metabolizmanızın hızlanmasını ve ani kan şekeri yükselişlerini önleyerek vücudunuzdaki yağlardan da kurtulmanızı sağlamış olursunuz.
Ceviz, fındık, badem, çekirdek: Ay çekirdeği, kabak çekirdeği, kaju fıstığı, fındık ve ceviz magnezyum yönünden zengin besinlerdir. Magnezyum serotonin hormonunun salgılanmasını artırır. Ceviz, fındık ve bademin enerji veren besinler olduğunu biliriz. Bu atıştırmalıklar modunuzu artırarak stresi önlemektedir. Fındık ve cevizin içeriğinde bulunan E vitamini ve omega-3 yağ asitleri depresyonla mücadelede etmektedir. Özellikle ceviz bolca tryptophan içerir. Bu özelliğinden dolayı da serotonin salgısını artırır ve açlık hissini bastırır. Tüketimlerinde kalorilerinin yüksek olduğunu unutmamak gerekir. Günde 30 gr tüketilmeleri yeterlidir.
Yumurta: Serotonin üretimi için gerekli amino asitleri ve esansiyel yağ asitlerini içerir. Yumurta, yalnızca protein ve besin değeri bakımından zengin olmakla kalmıyor. Araştırmalar, kahvaltıda yumurta tüketmenin gün boyu kalori alımını azalttığını da gösteriyor.
Süt ve süt ürünleri: Süt ve süt ürünleri triptofan içermektedir. Bu özellikleri ile depresyona karşı etki gösterirler. Süt ve süt ürünlerinden yoğurt ve kefir probiyotik özellikleri sayesinde bağırsaklardaki yararlı mikroorganizmaların sayısını artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücuttaki yağ kütlesinin azalmasına yardımcı olarak kilo kontrolünü sağlar. Son yapılan çalışmalar probiyotiklerin duygusal açıdan da önemli değişimlere sahip olduğunu belirtmektedir.
Domates: Domateste fazla miktarda bulunan likopen (antioksidan etkili bir kimyasal) inflamasyonu, dolayısıyla stresi azaltıyor. Likopen, domatesin daha çok kabuk kısmında olduğundan, eğer mide ile ilgili problemleriniz yoksa kabuklarıyla tüketmenizi öneririm.
Ispanak: Ispanak fiziksel ve zihinsel sağlığı korunmasında önemli olan folik asit açısında iyi bir kaynaktır. Folik asit eksikliğinde vücut yeterli serotonin üretemez. Ispanak kış ayları için harika bir doğal antidepresandır.
Soya fasulyesi: Soya fasulyesi elzem aminoasitlerden zengindir. Tryptophan içeriğinin yüksek olması sebebiyle soya sütü de dahil olmak üzere soya ürünleri, tofu ve soya fasulyesi serotonin düzeyinin sabit tutulmasına yardımcı olur.
Mor patates: Beyaz patateslere kıyasla on kat daha fazla antioksidan ve antosiyanin içerdiği düşünülen mor patatesler de stres düşürücü bir özelliğe sahip. Mor ya da beyaz, yüksek oranda iyot bulunduran patates kabuğu da tiroid hormon seviyelerini düzenleyerek, duygusal iniş-çıkışları önleyici etki göstermektedir.
Kahverengi pirinç: Vitamin B1 ve B3 ve folik asit içerir. Glisemik indeksi düşük olan kahverengi pirinç yağla savaşan bir nişasta olan amilozdan da zengindir.
ÇİKOLATA MUTLULUK VERİYOR AMA KALORİSİ YÜKSEK
Kuru baklagiller: Mercimek, nohut, kuru fasulye, börülce tryptophandan zengindir. Börülce aynı zamanda folik asit bakımından da zengindir. Kurubaklagilller vücutta serotonin salgılanmasında önemli bir role sahiptir. Lif içerikleri yüksek, aynı zamanda glisemik indeksleri de düşük olan kurubaklagiller tokluk hissi sağlar. Yapılan araştırmalara göre, kanda bulunan yağların emilmeden vücuttan atılmasını sağlamaktadırlar.
Muz: Muz, tryptophandan zengindir. Aynı zamanda potasyum kaynağı olarak bildiğimiz muz, potasyum içeriğinden dolayı da stresle savaşır. Kivi, ananas, erik, greyfurt, portakal, mango, tatlı ve sulu kavun da serotonin üretimini arttıran meyvelerdir.
Deniz tuzu: Yemeklerde deniz tuzu kullanmak ruh halinizi düzeltmek için gerekli olan mineralleri almanızı sağlar.
Çikolata: Çikolatanın mutluluk verdiğini herkes bilir. Ama bütün çikolatalar aynı etkiyi sağlayamaz. Özellikle bitter çikolataları tercih etmenizde fayda var. Kilo kontrolünü sağlamak için tükettiğiniz miktarın önemli olduğunu unutmayın.
Şifalı bitkiler: Şifalı bitkilerden ıhlamur, melisa, papatya, adaçayı, kekik, fesleğen ve biberiye çayları rahatlatıcı etkisinden dolayı tercih edilebilir.Yeşil çayda L-theanine isimli aminoasit bulunur. Bu aminoasit beyindeki alfa dalgalarını canlandırır. Aynı zamanda yeşil çay antioksidan özelliğe sahiptir. Keklik otu depresyon ve anksiyeteye karşı kuvvetlendirir.
Kategori: Beslenme, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya