Antibiyotik İçin Kritik Öneri
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin, gelecekte de etkinliğinin korunması için kullanımının sınırlandırılması önerildi.
Tanımlanmış bir risk durumunda, ciddi bir enfeksiyonu önlemek amacıyla korunmaya yönelik antibiyotik kullanılabileceği gibi, enfeksiyondan kaynaklanabilecek klinik belirtide, elde edilen kanıtlar enfeksiyon varlığını veya nedenini doğrulamadan önce de antibiyotiğe başlanabileceği kaydedildi.
Enfeksiyon kaynağı olduğu kanıtlanan mikroorganizmalara yönelik de antibiyotik tedavisi uygulanabileceği ifade edilerek, her tedavi şekli için antibiyotik kullanımını en aza indirmeyi ve aynı zamandaantibiyotik direncini düzeltmeyi amaçlayan prensipler bulunduğuna işaret edildi.
“Antibiyotik kararı karmaşık bir süreç”
Belirli bir klinik durumda, antibiyotik kullanımına karar vermenin karmaşık bir süreç olduğu, bu kararın, hastalığın veya belirtilerin doğal seyri, sonucunun öngörülen ciddiyeti, antibiyotiğin bu sonucu etkilediğine dair kanıtlar ve tedavinin potansiyel yan etkileriyle denge içerisinde olması gerektiği bildirildi.
Gelecekte, bu hastalıklarda antibiyotiklerin etkinliğini koruyabilmek adına, hastanelerde ve halk arasında görülen hafif ve kendini sınırlayan durumlarda antibiyotiklere olan bağlılığın azaltılması gerekmektedir.
Bir enfeksiyonun kaynağı doğrulandığında, antibiyotik tedavisi o enfeksiyona sebep olan mikroorganizmaları hedef alacak şekilde seçilmektedir. Doğrulama, klinik veya patolojik bilgilerden elde edilebilmektedir. Mikrobiyolojik doğrulama, doğru antibiyotiğin seçilmesi açısından en büyük güvenceyi vermesi nedeniyle tercih edilmektedir. Antibiyotikler, değerli maddelerdir. Bunların yaygın kullanımları, hastanelerde ve halk arasında çok sayıda çoklu-dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Mevcut antibiyotiklerin etkisini korumak için kullanımları, sadece enfeksiyon varlığı ile ilgili kesin kanıtın olduğu ve enfeksiyonun ciddi olduğu durumlarla sınırlandırılmalıdır.
Üst solunum enfeksiyonu olan çoğu hastada, antibiyotik kullanımından kaçınılması ve belirtilerin ortadan kaldırılmasına yönelik “sempomatik” tedavinin sürdürülmesinin giderek artan öneme sahip olduğu vurgulandı.
Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya