Anne sütü IQ yükseltiyor
Anne sütünün, bebek ile anne arasında duygusal bir bağ kurduğu gibi, anne sütüyle beslenen bebeklerin de IQ değerlerinin yüksek olduğu bildirildi.
Adana Özel Meridien Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seda Karataş, yeni doğan bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sağlam çocuk izleminin, birinci basamak çocuk sağlığı ve hastalıkları hizmetlerinin de temelini oluşturduğunu kaydeden Karataş, “Sağlam çocuk izlemi, tüm çocukların büyüme ve gelişmelerinin izlendiği, sağlıklı olup olmadığının değerlendirildiği, aşı ve sağlık eğitimi gibi koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulduğu bir çocuk sağlığı izlemi hizmetidir. Sağlam çocuk için önerilen standart bir program vardır” dedi.
Doğumdan sonra ilk 24 saat içinde, 3-10. günlerde, ilk 6 ay içinde her ay, 6 ay ile 2 yaş arasında 3 ayda bir, 2-6 yaşlar arası 6 ayda bir, 6. yaştan sonra yılda bir izlem önerildiğini dile getiren Karataş, anne sütünün önemine de dikkat çekti. Karataş, “Enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve diğer elzem besin öğeleri ile yeni doğanda büyüme ve gelişmeyi sağlayan karmaşık biyolojik bir sıvıdır anne sütü” diye konuştu.
Anne sütünün içerdiği birçok biyoaktif enzim, hormon, büyüme etmeni ve bağışıklık öğelerini içeren yapısı ile eşsiz bir besin maddesi olarak öne çıktığını anlatan Uz. Dr. Karataş, tüm anne adaylarını ve yeni doğan bebeği olan anneleri, anne sütünün önemi, doğru emzirme teknikleri, yeni doğan bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi konularında bilgilendirdiklerini de dile getirdi.
Anne sütünün yararları konusunda da açıklamalarda bulunan Karataş, anne sütünün anne ile bebeği arasında duygusal bir bağ kurulmasını sağladığı gibi immün sistemi geliştirip, annenin meme ve over kanseri riskini azalttığını, emen bebeklerde de IQ daha yüksek olacağını, ishal ve solunum yolu hastalıklarından koruyup, fizyolojik sarılığı da önlediğini belirtti. Aşılama konusuna işaret eden Karataş, açıklamasını da şöyle sürdürdü:
“Aşıların sağladığı en büyük yarar toplum sağlığının devam ettirilmesidir. Aşılar öncelikle uygulandıkları kişileri hastalıktan korur, ancak hastalıktan korunan kişiler mikropları diğer kişilere taşıyamayacağı için aşılanmamış kişilere de hastalığın geçişi engelleneceği için onlar da korunabilir. Enfeksiyon hastalıklarının yaşattığı bireysel hasar ve maliyet yanında kısa sürede büyük kitlelere ulaşması sonucu oluşturduğu etki çok daha büyük olmaktadır.”
Özel Meridien Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seda Karataş, hastalığın oluşmasının önlemenin, her zaman tedavi etmekten daha kolay ve çok daha anlamlı olduğunun altını çizdi. Uz. Dr. Seda Karataş, “Hastalıklar zaman zaman hiçbir şekilde tedavi edilemeyecek sorunlara ve kalıcı hasarlara yol açabilmektedirler” dedi.
Kategori: Bebeğim, Beslenme, Çocuğum, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya