Anne Karnında Müzik
Bebeklerin de çeşitli müzikleri hissetme ve cevap vermede özel bir kabiliyeti olduğu çok eskilerden beri bilinmektedir. İnsanın hayata gözlerini açtığı ilk yıllardaki müziğe olan bu eğilimi, sinir sisteminin ve beynin müziği algılama, işleme ve hatırlama yaşının kaç olduğu sorusunu gündeme getirmiştir. Son yıllarda giderek artan deliller ışığında, doğumdan önce ve hamileliğin son üç aylık döneminde, anne rahminin bir konser salonu şeklinde fonksiyon görerek, biyolojik gelişimin ahenkli ilerleyişine belli bir ritim halindeki musikinin katkıda bulunduğu bilinmektedir.
Çocukların zihnî kabiliyetlerinin de konuşmayı öğreninceye kadar pek gelişmediği zannediliyordu. Halbuki bebeğin his dünyası oldukça aktif durumdaydı. Bebeğin beyni adeta çevredeki seslerin ritmini ve motifini çözmeye çalışan bir dedektif gibiydi. Bebek daha doğumundan önce bir müzik âleti gibi çalışıyor ve çevredeki sesleri hem kayıt, hem de analiz ediyordu. Bugün biliniyor ki, çocuklar melodik ritimleri algılama ve hatırlama, bir bestedeki yükselen ve alçalan ses tonlarını fark etme ve tempo değişikliklerini algılama hususunda muazzam bir kabiliyete sahiptirler.
Hamileliğin 26. haftasından itibaren fonksiyon görmeye başlar. Dışarıdan gelen sesler, rahimdeki fetusun kulağına gelemez. Çünkü fetusun etrafını saran koruyucu sıvı ve örtüler dışarıdan gelen sesleri bozar. Buna rağmen Beethoven’in beşinci senfonisinin, belirgin şekilde tanımlanabilir bir ses imajı olarak rahme ulaştığı gösterilmiştir. Fetus dış dünyadan kulağına gelen seslere, vücut hareketleri ve kalb atım hızında meydana gelen değişikliklerle cevap vermektedir. Çoğu sesler, embriyonun kalb atımında kısa süreli yavaşlamalara yol açar.
Çok gürültülü sesler ise, kalb atımını hızlandırır. Sesler fetusta hareket ortaya çıkarmasının yanında, doğum öncesi öğrenmeye de sebep olur. En temel öğrenme şekli alışkanlık kazanma ve ortama uyum sağlamadır. Can sıkıcı olan veya sürekli tekrarlayan seslere dikkatini vermemeyi öğrenme, buna bir örnektir. Yeni ve bir farklı musiki ritmi gelirse, bebekler ona cevap vererek, değişikliği fark ettiğini gösterirler. Hamileliğin son döneminde bebek annenin karın bölgesine sürekli yapılan uyarılara alışmıştır. Ancak uyarı şekli değişirse buna cevap verir. Nazikçe yapılan titreşimlere cevap vermezken, gürültülü bir ses gönderildiğinde hemen hareket ederek cevap verir. Belli bir süre, gürültülü sesler ile nazik titreşimler birlikte arka arkaya verilirse, birkaç tekrardan sonra bebek buna cevap vermemektedir. Bütün bunlar bebeğin doğum öncesinde çevresinden bilgi alabildiğini ve bazı olayları hatırlayabildiğini gösterir.
Doğum öncesi müziğin doğum sonrasındaki hayata tesirlerini anlamak için bebeğin davranış geliştirme hızı ile, doğum öncesi öğrenmeyle irtibat kuran doğum sonrası hafıza ölçekleri kullanılır. Çocuğun doğum öncesi müzik dinlemesinin, gelişimi hızlandırdığı, hattâ bazı çocuklardaki belli gelişim bozukluklarını hafifletebildiği veya iyileştirme yoluna koyduğuna dair çalışmalar vardır. Değişik müzik çeşitlerinin 28-36 haftalık annelere dinletildiği bir çalışmada, kontrol grubuna nazaran anne karnında müzik dinleyen bebeklerin seslere dikkat, göz takibi, motor kontrol ve koordinasyon hareketlerinin gelişiminde dikkati çeken bir hızlanma gözlenmiştir.
Sosyal Medya