Anne Adayları ‘Bebeğinizle Konuşun, Şarkı Söyleyin’
Anne karnındaki bebekler 16. haftada duymaya, 24. haftadan itibaren ise dış dünyadaki sesleri kaydetmeye ve yorumlamaya başlamaktadır.
Anne ve babalar, annenin karnındaki bebekle iletişime geçebilmek, onu kendi sesleriyle uyarabilmek, ona kendilerini fark ettirebilmek için çabalarlar. Bu durum aslında kendilerini de rahatlattıkları bir süreçtir. Babaların annenin karnına dokunarak bebeği dinlemeye çalışması, ona bir şey söylemesi ya da annenin özellikle yalnız olduğunda bebeğiyle konuşması da bu tür uğraşılardır.
Bebekler için müzik dinlemenin faydalı olduğu bilinmektedir. Öncelikli müzik tabi ki annesinin ya da babasının kendi sesinden dinlediği müziktir.
Anne karnındaki bebek ince sesleri kalın seslerden daha iyi duyup, algılayabilmektedir. Daha ince olan kadın sesleri daha iyi duyulur, dolayısıyla babalar da kendi seslerini incelterek duyurmaya çalışmaktadırlar. Bu ses sayesinde çocuk anneyle ya da babayla, bir açıdan da etkileşime geçebilmektedir. Anne karnındaki bebeğinize müzik dinletmek için belirli seçimler yapmak mümkündür.
Müziğin tonuna dikkat!
Yumuşak tondaki melodileri dinlemek ve dolayısıyla bebeğe dinletmek sizi de rahatlatan bir durum olacaktır. Müzik sesinin bebeğin anne karnından zor duyacağını düşünüp yüksek seste müzik dinlemek gerekmemektedir. Yumuşak melodileri kendinizin duyacağı miktarda ses tonundan dinlemek sizin ve bebeğiniz için de yararlı olacaktır.
Yapılan araştırmalar sonucunda, annenin kalp atışlarına benzeyen ritmik sesleri barındıran müziklerle bebeğin ritim duygusunun gelişebileceği– belirtilmiştir. Bazı kaynaklarda ritmik seslerin diğer melodilere göre daha sakinleştirici olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır.
Ancak önemli bir nokta da son zamanlarda yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır.
Anne karnındayken dinlemeye alışık olduğu melodinin dinletildiği çocuklar ağlama krizlerinde daha hızlı sakinleşebilmektedirler. Anne karnındaki bebek ile konuşmanın, ona müzik dinletmenin bebeklerin beyin işlevlerini geliştirdiğine dair araştırmalar yapılmaktadır. Ancak müziğin zeka gelişimine katkısı değil de çocuğun duygusal gelişimine katkıda bulunarak sakinleştirici etkisine dair konuya daha fazla eğilmek gereklidir.
Müziğin doğduktan sonraki uyku düzenine etkisi
Dolayısıyla müziğin ruhsal gelişime olan katkısı daha ön planda ele alınmalıdır. Bebeğe her saatte olabilmekle birlikte daha çok gündüz vakti müzik dinletmek de bebeğin doğum sonrasında oluşacak uyku düzenine uyum sağlayabilmesi açısından yararlı olabilmektedir.
Sosyal Medya