Aldatılma – Kadınlar Neden Aldatır?
ALDATILMA
Aldatma, aldatılan için son derece acıtıcı ve yıkıcıdır. Belki aldatan da pişman olup üzülmüştür, ancak onun üzüntüsü, aldatılanın yaşadıkları yanında küçük kalır. Aldatılma, sevilen kişinin başka birisinden hoşlanması – flört etmesi ve beraber olması durumudur. Aslına bakarsanız, aldatılmanın bir çok şekli olabilir.
Öyle ya da böyle sevdiğiniz kişinin aklı başka birisindeyse sorun var demektir. Çoğunlukla ilişki dışı yaşananlar gizli kalır. Ortaya çıktığı veya kişinin kendisinin itiraf ettiği durumlarda ise karşı tarafın yaşadığı sarsıntı dayanılmaz olur.Böyle bir dönem sonrası aldatılan kişide, bir süreliğine dikkat dağınıklığı, yoğunlaşma zorluğu, öfke, huzursuzluk, agresyon, unutkanlık, uykusuzluk, dalgınlık, içe kapanma, üzüntü, ağlama nöbetleri gibi sorunlar görülebilir. Aldatılan kişi bir süreliğine iş veya öğrenimine devam edemeyebilir. Kendine olan güveni azalabilir. Eğer ilişki devam ediyorsa ilişkiye şüphe ve güvensizlik kök salar. Bazı kişiler, bu zorlu dönemi atlatamayarak depresyona girebilir. Aldatılan kişi ne yapacağını bilemez bir halde tutarsız davranışlar gösterebilir. Aldatılan kişi eşini ve ilişkisini kontrol altına almak için can hıraş bir çabaya girişebilir. Sorgulama ve kontrol etme davranışı, zaman zaman aşırıya kaçabilir. Günümüzde teknolojinin kötüye kullanılması ve bazı değerlerin yok olmasıyla birlikte aldatma kolaylaşmıştır. Aldatılan kişinin hayata dönmesi, kendine güvenini toplaması ve her şeyden önemlisi gelecekteki ilişkilerine ipotek koymaması için bir uzmana başvurarak profesyonel yardım almasında olağanüstü fayda vardır.
ALDATILMAK BEKLENEN SON MU?
Kocası tarafından aldatılan kadın bundan çok acı çekmesine rağmen hayata devam ediyor bazen. Susuyor, belki bazen bir dostla paylaşıyor, belki terapistine atıyor kendini. Varsa çocukları için, “yarım etek” olmamak için, alıştığından ayrılmamak için bu gerçeği kabulleniyor. Erkeğin elinin kiri olarak görülen yaşam aslında hayatını paylaştığı eş için çok incitici ve onur kırıcı olabilmesine rağmen, kadın ya “başkası”nın varlığı ile yaşamayı öğreniyor, ya da “oldu,bitti” deyip unutmaya çalışıyor. Ama neden? Neden toplumda sessiz bir kabulleniş var erkeğin aldatmasına? Bu olaya zemin hazırlayan faktörlerden biri, eşi aldatınca içi parçalanırcasına acı çekerken, oğlu aynı şeyi yaptığında “aslan oğlum” diyebilen “şımartıcı anne” belki de. Bu anlamda erkeklerin aldatmasında “libido”dan çok, toplumsal frenlerin zayıf olması etkendir diyebiliriz. Diğer bir önemli etken ise toplumda kadınların fedakarlık rolünün her zaman ön planda olması. Kendilerini feda etme, saçını süpürge etme eğiliminde olan kadınlar genellikle kendi
Haklarından vazgeçmeleri gerektiği öğretilerek büyütülmüyor mu? Gerçekte özverimiz sınırı aştığında, özgüvenimizden, ruh sağlığımızdan alıp götürmeye başlıyor. Öte yanda bir de susup oturmak gerekliliği var! Canımız yandığında, bir şey olmamış gibi davranmak; çocukken yere düştüğümüzde kanayan dizimize bakarak “bir şey olmadı, acımadı, ağlama” diyen ebeveynimizden kalan bir yadigar belki de. Duygularını ifade etme özgürlüğünü bulamayan çocuk, ileride mutsuzluğunu bir türlü dile getiremeyen bir yetişkin oluyor.Bir başka faktör, toplumsal tutumlarımızın kadınların duygusal özgürlüklerini kazandırmakta oldukça zedeleyici alışkanlıklar içermesi. İleri yaşlara kadar aile ile içiçe yaşamaya önem verilen toplumumuzda kadınlar; yalnız başına yetemeyecekleri, bir başlarına kaldıklarında hayatın kabusa dönüşeceği endişesi ile böylesi bir ilişkiye daha rahat katlanıyorlar.
Onlar için bu ilişki taciz edici, kötüye kullanıcı da olsa tek başlarına kaldıklarında çekileceğini düşündükleri acıya tercih ediyorlar. Yani kadınlar çoğu zaman aldatılsa da hayata devam ediyorlar
KADINLAR NEDEN ALDATIR?
Erkeklerin eşlerini aldatması hep gündemde olmuştur ve hep konuşulur. Erkeğin bu aldatmayı nasıl bir kadınla yaptığı ve kim olduğu önemsenmez. Erkek bu işi diğer bir kadınla yapmaktadır. Erkeklerin aldatması üzerine epey araştırma ve spekülasyon yapılmaktadır. Kadınların aldatması biraz gizli kalmaktadır. Çünkü, kadınlar erkekler gibi bunu bir övünme veya skor meselesi haline getirmezler. Erkekler ne kadar erkek olduklarını beraber oldukları kadın sayısının çokluğuyla ölçerler. Kadınlar istisnalar hariç tek bir erkeğe bağlanırlar. Onların skor derdi yoktur. Onlar duygu, sevgi, aşk sonra da cinsellik ararlar.
Tek eşliliğe inanan (monogam) kadın nasıl olur da erkeğini aldatır? Sebepleri nelerdir?
Birliktelikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan,sürpriz arayan çoğunlukla kadındır. Erkek için eve giderken eşine çiçek götürmek, özel günlerinde hediyeler almak basit ve gereksiz geliyorsa; yağmurlu havada yürümek, el ele tutuşmak bir şey ifade etmiyorsa; erkek eşine duygusal olarak yetemiyor demektir.İşte bunun sonunda kadın eşini aldatma davranışı gösterebilir. Uzmanlara göre kadın en çok kocasından ilgi görmediğinde aldatmaktadır.Bazı erkekler “seni seviyorum” demekten çekinir ya da sanki kadına karşı küçülecekmiş gibi bir komplekse kapılırlar. Oysa kadınları sık sık duymak istediği bir sözcüktür.
Kadın, erkeğin eve geldiğinde güler yüzlü, sempatik olmasını, kendisine sarılıp öpmesini bekler, bazen işte iken eşini hatırlayıp telefonla aramasını bekler. Erkeğin kadının her türlü duygusal talebine; işim çok yoğun, bunca iş arasında arasında bunları nasıl düşüneyim, ben kimin için çalışıyorum şeklinde yanıt vermesi kadınları üzmekte ve hayal kırıklığı yaşatmaktadır. Kadınlar bu tarz bir yaklaşımda işin kendilerine tercih edildiğini düşünürler. Doğrudur da… Erkek bilmez ki; kadın önce ilgi, sevgi, şefkat ister. Zamanla işini ikinci planda tutan bir erkekle duygusal ilişkiye girebilir. Durum ortaya çıkınca da erkek kadını nankörlükle suçlar “yediğin önünde, yemediğin arkanda, bir dediğini iki etmedim, herşeyi aldım, demek ki seni şımartmışım” şeklinde hayretini dışa vurur. Diğer bir aldatma nedeni de kadına sürekli uygulanan sözel ve fiziksel şiddettir. Yaptıkları küçümsenen,aşağılanan, sürekli dayak yiyen, eşinden saygı görmeyen bir kadın; günün birinde kendisine iltifat eden, adam yerine koyan, sevgi sözcükleriyle hitap eden bir erkeğe rastlayabilir. Böylelikle kendisine güveni gelir.
Sürekli eleştirilen kadın kendisini yetersiz, değersiz hisseder, onu onere eden, değer veren birisi ile bir ilişki başlatabilir. Böylelikle hem fiziksel olarak gücü yetmediği erkekten intikam alır, hem de kendisine değer verildiğini keşfeder…Erkek tarafından aldatılan kadınların bir kısmı misilleme olarak eşini aldatıp eşit konuma geçer. Ve ancak o zaman rahatlarlar. Evlilik yaşı çok erken olan, kalabalık aile içinde yaşayan, eşiyle rahat ve huzurlu bir ortamda aşk yaşayamayan kadınlar da aldatabilir. Kalabalık aile modelinde kadın eşiyle rahat ve özgür olamaz, cinselliği rahatça yaşayamaz. Özellikle, bir de ağır sorumlulukları varsa, cinselliği ve kadınlığı ikinci plana itilir. Günün birinde bu yönlerine vurgu yapan ve uyandıran bir erkek kadına cazip gelebilir.
Diğer yandan cinsel yaşamında erkeğin bencil davranması ve kadını düşünmemesi de aldatmaya itebilir.
Bazı kadınlar, erkeği cinsellik dışında iyiyse bunu pek önemsemezler. Ama hem kaba-saba bencil, hemde cinsellikte eşini tatmin edemiyorsa aldatma olabilir. Kadınların eşlerini aldatmalarının önemli bir nedeni de hastalıklardır. Bazı ruhsal ve fiziksel hastalıklar kişiyi aldatmaya itebilir. Depresyon geçiren bir kadın çektiği acıyı, yalnızlığı gidermek için (eşiyle de biraz sorunluysa) eşini aldatabilir. Veya düşünce-duygu ve davranışları aşırılığa, taşkınlığa giden manik bir hasta da hiçbir kural tanımadan eşini aldatabilir. Kişilik bozuklukları olan kişiler de (borderline, histerik, vb.) eşlerini zaman zaman aldatabilirler. Zekası zayıf ve telkine yatkın insanlar da bu yola girebilirler. Kullanılan bazı ilaçların etkisiyle cinsel güç artıp kişiyi değişikliğe itebilir. Veya aşırı östrojen hormonu salgılayan bir tümörde kadını hiperseksüel yapıp, aldatmaya sürükleyebilir. Alkol ve uyuşturucu bağımlısı bazı kadınlarda zamanla kişilik erezyonları ve değer yargılarında aşınma olduğundan aldatma daha kolay olabilir. Veya çoğul kişilik bozukluğu olan bir kadın kişiliklerinden biriyle aldatmayı gerçekleştirebilir…
Neticede, aldatma insan yapısında olabilen bir özellik. Uzmanlara göre iki taraf da aldatıyor ama sebepler farklı; erkekler cinsellik, kadınlar ise sevgi arıyor. Duygusallık, cinsellik ve sevgi anlamında tatmin olan bir kadın; değer yargıları oturmuş kendisinden emin ve olaylara nasıl tepki vereceğini bilen bir kadın da aldatmayı düşünmez.
Hangi kadınlar ya da hangi durumlarda kadınlar aldatmaya eğilimli olurlar:
- Aile baskısıyla gönülsüz yapılan evliliklerde.
- Kalabalık aile ortamlarında eşiyle yeterince başbaşa kalamama durumlarında.
- Pasif, güvensiz ve sorumluluk almayan erkekle evli olanlar (saygı kayboluyor).
- Eleştiren, aşağılayan, saygı göstermeyen, fiziksel şiddete başvuran koca.
- Sevgi ve ilgi göstermeyen, özel günlere önem vermeyen koca.
- Aile çatışmalarında her halükarda ailesini tutan koca.
- Eşi tarafından aldatılmışsa.
- Kocanın sürekli alkol ya da başka bağımlılık yapıcı madde kullanması,
- Kumar, kahve ve kıskançlığın olması.
- Erkeğin başka kadınlara ilgi, sevgi gösterip,eşine göstermemesi.
- Erkeğin öz bakımına dikkat etmemesi (ağız kokusu, ter, tırnak kiri, iyi giyinmeme, vb).
- Erkeğin cinsellikte bencil davranması.
- Ruhsal hastalıklar döneminde (depresyon, mani, kişilik bozukluklarında).
- Kişiliği bozabilen beyin tümörü gibi fiziksel ve hormonal hastalıklar (aşırı östrojen hormonu salgılayan tümörler).
- Cinsel açıdan tatminsizlik,
- sürekli erkeğin eve geç gelmesi.
- Eşini aşırı kıskanması ve baskı altına alması.
Kategori: Prof.Dr.Mansur Beyazyürek, Yazarlar
Sosyal Medya