Sezaryen Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Sezaryen, doğumun doğal olmadığı durumlarda karın ve rahmin kesilerek bebeğin alındığı cerrahi bir işlemdir.
Çok nadir durumlarda bu yöntemle rahimdeki ölü fetusun da alındığı olur. İlk modern sezaryen 1881 yılında Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer tarafından gerçekleştirilmiştir.
Sezaryen genellikle vajinal doğumun bebeğin veya annenin sağlığını riske atacağı durumlarda gerçekleştirilir. Son yıllarda sezaryen doğum Çin’de %46 gibi bir rekor seviyeye yükseldi. Diğer Asya, Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde ise bu oran %25 gibi bir seviyededir.[1] ABD’de sezaryen doğum oranı 2007 yılında %31.8 olarak tespit edildi.[2] Avrupa ülkelerinde ise bu oran çok büyük farklılıklar göstermektedir: İtalya’da sezaryen doğum oranı %40 iken, bu oran Nordik ülkelerinde yalnızca %14’tür.
Sezaryen hangi durumlarda yapılır?
Eğer bebek anne karnında yan duruyor ve anne adayının doğum yolu tamamen kapalı ise normal yollar ile doğum yapmak imkânsız bir hal alır. Şayet bebek çok iri ise yine sezaryen tercih edilmesi gereken doğum yapma yollarındandır. Doğum yolu başlangıcında bir darlık söz konusu ise ve doğum yolunun önü kapalı ise bebek kesinlikle normal yol ile dünyaya gelemez. Bu nedenle sezaryen yapılması en uygun olan yöntemdir. Gebelik boyunca anne adaylarını huzursuz eden en önemli konu normal doğum yapıp yapamayacağını düşünmesidir. Normal doğum yapma olasılığı % 80 olurken geri kalan % 20’ lik oranlarda normal doğum şansı oldukça düşüktür. Ancak sezaryen doğum günümüzde çok yaygınlaşan bir uygulama olarak kullanılmaktadır. Daha önceki dönemlerde ilk olarak anne sağlığı ön planda tutulurken şu an anne ve bebek sağlığı birlikte ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle de sezaryen çok yaygınlaşarak tercih edilmektedir.
Riskleri Nelerdir?
Sezaryen ile doğum mecbur kalmadıkça tavsiye edilen bir doğum tekniği değildir. Çünkü sezaryen doğumdan ziyade bir nevi operasyon gerektiren bir işlemdir. Karın bölgesine kesi uygulanmaktadır. Uygulanan kesi ile karın iç kısmında iltihap tehlikesi her zaman vardır.
Ayrıca kesiye uygulanan dikişlerde kanama ve enfeksiyon oluşabilir. Sezaryen doğumlarda vajinal doğumlara oranla kan kaybı daha yüksektir. Sezaryen doğum şayet 2. Ya da 3. Defa uygulanıyor ise ilk doğuma oranla daha fazla risk oluşmaktadır. Oluşabilecek riskin nedeni ise ilk doğumda muhtemel karın içinde yapışıklıklar oluşmuştur. İdrar yollarında hasar oluşma riski vardır.
Sezaryen doğum sonrası dikiş uygulanan alanda oluşan ağrılar annenin hareketlerinde kısıtlama yaratacağından dolayı bebeğini emzirmesinde zorluk yaşayabilir. Sezaryen doğum şayet genel anestezi yardımı ile yapılmışsa anestezi ile alakalı problemler gelişebilir. Ayrıca sezaryen doğumlarda annenin hayatı normal doğumlara oranla yaklaşık olarak 4 kat daha tehlike altındadır.
Kategori: Doğum
Sosyal Medya