Sınav Kaygısı ve Bilişsel Davranışçı Terapi İlişkisi
Sınav Kaygısı, sınav öncesi ve/veya sınav sırasında yaşanan, öğrenilen bilginin etkili bir şekilde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine sebep olan yoğun kaygıdır.
Sınav kaygısında belirtiler bedensel, duygusal ve bilişsel belirtiler olarak sınıflandırılabilir. Bedensel semptomlar çarpıntı, solunumun sıklaşması, mide bulantısı, bağırsak hareketlerinde bozulma, (ishal-kabızlık) el ve ayaklarda terleme, ateş basması ya da soğuma, yüz, boyun, omuz, karın ve bel kaslarında gerginlik, uyku düzeninde bozulmadır. Duygusal semptomlar; huzursuzluk, sinirlilik, endişe, korku, üzüntü, umutsuzluk duygularıdır. Bilişsel semptomlar ise konsantrasyon kaybı, unutkanlık, dikkatsizlik, düşüncelerin bloke olması şeklindedir. Bireye sınav kaygısı tanısının konulması için bu sayılan semptomların tamamının görülmesi gerekmez.
Kaygıya bağlı olarak ortaya çıkan bu belirtilerin sonucunda sınavda sınav sorularını okuma ve anlama güçlüğü, kavram ve sözcüklerin anımsanmasında zorluklar, konuya yeterli hazırlık yapılmış olmasına rağmen sınavda başarısız olma görülür.
Sınav kaygısı ile eş tanılar Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Sosyal Fobi, (yüzde 20-25) Depresyon, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu ve Dikkat Eksikliği’dir. Tüm bu bozukluklardaki ana temalardan biri bireyin “Katastrofik” çarpıtılmış algıları ve kendilerine dair yüksek standartlarıdır.
Kaygının artmaya başlaması genellikle sınavdan önceki gün olmakla birlikte zaman zaman sınavdan günler önce de olabilir. Sınav kaygısının şiddetini gösteren “kaygı eğrisine” göre kaygı en üst noktaya çıktıktan bir süre sonra azalmaya başlar. Bilişsel-davranışçı terapide müdahale sınav öncesi ve sınav anı ile ilgili müdahaleler olarak ayrılabilir. Sınav öncesi müdahalelerin en önemli parçalarından birisi kaygının artmasında önemli etkenlerden olan anne-baba ve öğretmenlerin verdiği mesajlara bakılarak kaygı uyandıran etkenler üzerinde aile ile iş birliği içinde ekip çalışması yapmaktır. Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerle birebir ya da grup terapileri yapılmaktadır. Olumsuz otomatik düşüncelerin tespiti ve bu düşüncelerle çalışılması da sınav kaygısında bilişsel – davranışçı terapinin unsurlarındandır.
Kategori: Psik. Dr. İbrahim Bilgen, Yazarlar
Sosyal Medya