Boşanan Çiftlere Uyarı!
Çocuğun anneye de babaya da ihtiyacı var. Anne ya da baba boşanma sonrasında çocuğa duygusal destek ve sevgi vermeye devam etmeli. Eşler bunun gerekliliğine inanmalı ve ona göre davranmalı.
“Çocuklar anne ya da babayı seçmek zorunda kalıyor”
Aile yaşamının mutlu ve sürekli devam edebildiği gibi, boşanmalarla bölündüğü, parçalandığını da görüyoruz. Üstelik gittikçe artan bir sıklıkla. Boşanmalar her ne kadar anne baba arasındaki uyumun bozulması ile ortaya çıksa da, bu durumdan etkilenen bir taraf daha var: Çocuklar. Uygulamada gördüğümüz, çoğu zaman eşler boşanma sonrası, çocuk ile ebeveynler arasındaki ilişki dengesini koruyamadığı. Çocuklar, anne baba ile olan ilişkilerinde bir tarafla daha yoğun iletişim içinde olmaya mahkum ediliyor. Oysa baktığımızda boşanma anne baba arasında yaşana bir uyum sorunu, yani çocuk doğrudan konunun nedeni değil. Peki o halde neden bedelini o ödüyor? Çocuğun anneye de babaya da ihtiyacı var. Anne ya da baba boşanma sonrasında çocuğa duygusal destek ve sevgi vermeye devam etmeli. Eşler bunun gerekliliğine inanmalı ve ona göre davranmalı” dedi.
Eşinizden ayrıldınız diye çocuğunuzdan da ayrılmak zorunda değilsiniz
Bana, boşanma sonrası, çocuğunun davranış sorunlar ile gelen anne veya babalarda genel gördüğüm durum, anne veya babadan birinin duygusal desteğinin eksik olduğu, yani ya anne ya da baba çocuktan (bilerek veya bilmeyerek) duygusal olarak uzaklaşıyor. Oysa çocuğun belki de en çok buna ihtiyacı olduğu bir dönem boşanma dönemi.
Bu tarz anne babalara ilk önerilerimden biri şu oluyor: Çocuğunuza verdiğiniz değer ve sevgi, evlilik bağı bitmiş olsa da devam etmeli. Ve bunu açık açık göstermeye devam etmeniz gerekli. Örneğin, çocuğunuzun önemli günlerinde mutlaka anne baba bulunmalı. O anları çocuğunuzla paylaşmalısınız. Yani eşler diğer zamanlarda görüşmese bile, o günlerde mutlaka çocuğun mutluluğunu, veya üzüntüsünü paylaşmalı. Çünkü çocuğun bu durumdan çıkaracağı sonuç şu olacaktır; ‘Annem ve babam ayrı da olsalar hala bana değer veriyorlar ve beni seviyorlar’.
“Çocuğunuza ekonomik desteğinizi sürdürün”
Başka bir örnek; Çift boşanıyor. Çocuğun kaldığı ebeveyn, ekonomik durumunun yeterli / iyi olması nedeniyle diğer eşten çocuk için hiçbir şey talep etmiyor. İlk bakışta sorun yok gibi görünüyor değil mi? Hayır sorun var: Diğer ebeveyn hiçbir destekte bulunmadığı zaman çocuğun yorumu şöyle oluyor; “Demek ki ben o kadar da değerli ve önemli değilim. Annem veya babam benim için bir gayrette bulunmuyor.” Bana gelen boşanma durumundaki çiftlere şunu öneriyorum; Çocuğunuz için her ikiniz de destek ve maddi katkıda bulunun ve bunu çocuğa belli edin ki çocuğunuz hem annesinin hem de babasının kendisinin yaşamı için bir olumlu gayret içerisinde olduğunu anlasın. Sevgi ve ilginizden mahrum olduğunu hissetmesin.
“Çocuğun yanında nafaka konuşmayın”
Anne baba olarak, kendi durumunuz ne olursa olsun çocuklarınıza karşı olan yükümlülükleriniz değişmez. “Baban yine nafakayı zamanında göndermemiş” diyen ve bununla ilgili telefonda baba ile tartışan bir anneyi izleyen çocuğun duyguları nasıl olur?.
Babasının kendisine yeterince değer vermediği duygusuna kapılan çocuğun hem anne-babasına hem de kendine özsaygısı gittikçe azacak, kendini değersiz hatta sorun kaynağı, yediği her lokma, istediği en basit şey bile yük olan bir kişi olarak görecektir. Hiç kimse çocuğu bu değersizlik duygusuna sürükleme hakkına sahip değildir. Şöyle düşünün, evli olsaydınız çocuğunuzun ve evinizin geçimini sağlamayacak ya da katkı vermeyecek miydiniz? Boşanınca ne değişti? Karınızdan boşanmış olmanız, çocuğunuzdan ve ona olan yükümlülüklerinizden de boşandığınız anlamına mı gelir? Elbette hayır. Boşanmasaydınız çocuğunuz için yapacağınız harcamalarda payınıza düşenden ekonomik ve vicdani olarak vazgeçmeniz mümkün değildir.
Kategori: Çocuk Psikolojisi, Genel, Haberler
Sosyal Medya