Çocuklarda Zihinsel Gerilik
Zihinsel gerilik (zeka geriliği ya da mental gerilik), zihinsel işlevlerin, yaşama uyum sağlamak için gerekli beyin işlevlerinin yetersiz olmasını tanımlar.
Zihinsel gerilik, bir beyin işlev bozukluğudur, bir hastalıktır; siroz nasıl karaciğerin hastalığıysa, nefrit nasıl böbrek hastalığıysa, mide-barsak ülseri nasıl sindirim kanalının hastalığıysa, zihinsel gerilik te benzer şekilde bir beyin hastalığıdır; ne var ki kimse kimseye ‘siroz sen de, ‘ülser’ diye hakaret etmez. Ama tıp eğitiminde tıpkı siroz gibi, nefrit gibi bir ders adı olan zeka geriliği bir hakaret, aşağılama tabiri olagelmiştir, olagitmemelidir.
Formel olarak IQ (Intelligence Quotient) skoru 69 ve altı olan kişiler zihinsel olarak geri kabul edilir. Zihinsel kapasiteyi ölçen standart testler, o topluma adapte edilmiş olmalı, ehil kişiler tarafından uygun şartlarda uygulanmalıdır. Ayrıca test uygulanan çocuk ya da kişi, testin yapıldığı sırada maksimum kapasitesini kullanabilecek durumda (uykusunu almış, akut bir hastalığı olmadan, tok vb) olmalıdır. Özellikle hafif zihinsel geriliği olan kişilerde tek test sonucu ile karar vermek yerine, en az 6 ay ara ile uygulanmış iki testin sonucuna göre sonuca ulaşmak uygundur. Formel zeka testleri ancak 6 yaşını tamamlamış çocuklara uygulanırken, daha küçük çocuklara gelişim değerlendirme testleri uygulanabilir. Gelişme geriliği, zeka geriliği değildir; gelişme geriliği gösteren bazı çocuklar uygun eğitim ve yaklaşımla yaşıtlarını yakalayabilirler.
Zihinsel gerilik sık karşılaşılan bir durumdur; her yüz kişiden biri ile üçü zihinsel olarak geridir. Zihinsel geriliği olan kişilerin büyük bir kısmı (yaklaşık %90) hafif derecede gerilik gösterirken, ağır zihinsel gerilik çok daha enderdir (%0.1).
Zihinsel geriliği olan çocuklar geriliğin derecesine göre klinik bulguları değişmekle birlikte genellikle yavaş gelişim gösterirler, yuvaya-okula uyum sorunları, yaşının gerisinde davranış özellikleri olabilir.
Zihinsel geriliğe yaklaşırken, ilk basamak çocuğun zihinsel geriliği, gelişme geriliği olmasından şüphelenmektir. Çoğu aile bu durumu akla getirmek istemese, kabullenmek istemese bile, yaşına göre gelişiminin yavaş –geri olduğu farkedilen çocukların değerlendirilmesi, gerilik varsa;
a.Olası nedenin araştırılması, mümkünse belirlenmesi (En gelişmiş merkezlerde bile vakaların %40-50’sinde sebep belirlenememektedir.)
b.Zihinsel geriliğin derecesinin saptanması (formel testler uygulanarak)
c. Zihinsel geriliğe eşlik eden nörolojik ve nörolojik olmayan özelliklerin belirlenmesi (Hormonal bozukluk, işitme azlığı-kaybı, epilepsi, görme bozukluğu vb)
d. Zaman yitirmeden çocuğun mevcut kapasitesini maksimum kullanması için UYGUN eğitim ve öğretime başlanması gereklidir.
Hafif derecede geriliği olan çocukların çoğu eğitilebilir ve öğretilebilir. Zihinsel geriliği olan çocuk, önce çocuktur; öz bakım becerilerini geliştirmeyi, kendiyle ve çevreyle iletişim kurmayı, kendini korumayı öğrenmesi için erken dönemde, günün uyku dışında kalan her saatine yayılmış eğitimi alması sağlanmalıdır.
Altta yatan nedenin (mümkünse) belirlenmesi, gelecek kuşaklarda geriliğin önlenmesi için önemlidir.
Zihinsel geriliği olan çocuklar ve insanların bir kısmı farik ve mümeyyiz (Fark etme ve sorumlu olma; iyiyi kötüden, eğriyi doğrudan ayırt etme, görme ve seçme yeteneği) değildir. Kendine kötü bir şey yapıldığını ya da kendinin kötü bir şey yaptığını fark etmeyebilir. Özellikle ergenlik çağındaki zihinsel engelli gençlerin tacize uğramaması veya kimseyi taciz etmemesi için bu özelliğin aileler tarafından dikkate alınması, uygun önlemlerin alınması gerekir. Bu çocukların yaşadıkları adli sorunlar sadece hukukun değil, aynı zamanda kamu vicdanın sorunudur.
Zihinsel engelli insanlar, kapasitelerinin elverdiği ölçüde iş ve sosyal hayata katılabilir, meslek edinebilir, gelir sağlayabilir, insanca yaşayabilirler. Bu biraz da normal ve üstü zekaya sahip kişilerin yapabileceklerine bağlıdır.
Kategori: Prof. Dr. Yüksel Yılmaz, Yazarlar
Sosyal Medya