Çocuklarımız ve Kurallarımız
Disiplin, bir yaşam kültürüdür. Bu kültürün temeli ancak ailede verilir. Bu itibarla bu kurallar tüm aileyi ilgilendirir. Bizlerin uymadığı kurallara çocuğunuzun uymasını istememeliyiz. Bu kurallar bir dizi talimatlar şeklinde değil 3’ü 5’i geçmeyen açık, anlaşılır ifadeler olmalı. Yaşamı kısıtlayıcı özellik taşımamasına dikkat edilmeli. Bu kuralların uygulanmasında aileler kararlı olmakla birlikte sevgi ve hoşgörü gözetilmelidir. Sözlerimize beden dilimizle destek vererek kararlılığımızı ve ne kadar ciddi olduğumuzu hissettirmeliyiz. Kurallarımız bir günden bir güne değişmemelidir.
Şunu da unutmamalıdır ki çocuklarımızın zihinsel yetileri bir şeyi bir kez anlatarak, anlayacakları kadar gelişmemiştir. Ebeveynler kendi aralarında da uyumlu tavır takınmalıdır. Aksi halde çocukta neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ilişkin kültürel altyapı gelişmez ve çocuğu büyük bir ikilemin içine iter. Aile içinde iletişim sağlanır ve ortak karar çerçevesinde hareket etme sağlanırsa çocuğun psiko-sosyal gelişimi o nispette sağlıklı olur. Yeri gelmişken, bir ebeveynin çocuğu için yapabileceği en güzel şey, eşini çok sevmesidir. O sevgiden ortaya çıkacak güzelliklerden çocuk da nasibini alır.
Çocuk mutlaka anne-babanın elinde yetişmeli. Büyükbaba ve büyükannenin etkili olduğu ailelerde anne-babanın koyduğu kurallar sıklıkla hiçe sayıldığı için çocukta uyum ve davranış bozuklukları kaçınılmaz olmaktadır. O nedenle büyükbaba ve büyükanne, mutlaka ebeveynin koyduğu kuralları gözetmelidir.
Çocuklar arasında ortaya çıkan tartışma ve kavgalara hemen müdahale etmemeli, ufak sorunların üstesinden gelebilmeyi öğrenerek çocuklarımızın sosyal yaşamla ilgili deneyim kazanmasına müsaade etmeliyiz. Kendi çözüm yollarını bulmaları konusunda fırsat tanımalıyız. Olay itişmenin ötesine geçiyor ve zarar verme boyutuna varıyorsa araya girmemizde bir sakınca yoktur. Yaşadıkları karşısında duygularını ifade ederken sabırla dinlemeliyiz. Daha sonra çocuğunuzun yaşadığı problemi çözme konusunda neler yapabileceği hususunda fikrini almalı, yapılan hataların aynı zamanda öğretici bir yönünün de olduğunu unutmamalıyız.
İletişim Uzmanı Hayati Odabaşı
Kategori: Çocuk Psikolojisi, Genel, Haberler
Sosyal Medya