Çocuklarda Şişmanlık ve Önlenmesi 3. Bölüm

23 Mart 2012 Devamı

Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket

ŞİŞMANLIĞIN YAŞI KÜÇÜLDÜKÇE ŞİŞMANLIĞIN AĞIRLIĞI ARTIYOR

Yapılan araştırmalara göre  çocukluk çağında şişman olan kişilerin % 60’ı  erişkin yaşamda da şişman olarak kalmaktadırlar. Ergenlik çağında şişman olanlarda bu oran % 80 lere kadar çıkmaktadır.  Bu rakamlar şişmanlığın temellerinin çocukluk çağında atıldığını göstermesi bakımından son derece çarpıcıdır. Ayrıca şişmanlığın başlama yaşı küçüldükçe şişmanlığın ağırlığı da artmaktadır. Yani şişmanlık ne kadar erken yaşta başlamış ise şişmanlığın derecesi de o kadar fazla olmaktadır.  Erişkin şişmanların % 95 i diyetle verdikleri kiloyu 2 yıl içinde geri almaktadır.  Sürekli birbirini izleyen diyetler ve kilo alıp verme (yo-yo sendromu) vücut metabolizmasındaki hızlı değişimler nedeniyle sağlık için ayrıca tehdit oluşturur. Alınan kilolar vücudun metabolik dengesini herseferinde daha yukarıya taşımakta ve kilo aldıkça ve kilolu kaldıkça normal kiloya dönmek giderek zorlaşmaktadır.  Son yıllarda yapılan çalışmalar yüksek kalorili beslenmenin beyinde  doygunluk hissini sağlayan hipotalamus bölgesindeki sinir hücrelerinde yapısal değişikliklere neden olduğunu göstermekbir

Erişkinlerde şişmanlık tedavisinde başarının düşük olduğunu bilmekteyiz.. Bu nedenle kilolu çocuklarımızın erken fark edilmesi ve gereken önlemlerin çocukluk çağında alınması son derece önemlidir.   Şişmanlığın önlenmesi için yukarıda sayılan şişmanlığa yol açan nedenleri ortadan kaldırmak veya azaltmak gerekmektedir

Ülkemizde Çocuk Endokrinoloji Derneği ve Mili Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının işbirliği ile okullarda sürdürülen “Okulda diyabet ve Obezite programı” çerçevesinde

Obezitenin önlenmesi ile ilgili ilk adımlar atılmaya başlanmış olup okul kantinlerindeki zararlı yiyeceklere sınırlamalar getirilmiştir. Gerekli diğer adımların atılması için çabalar sürmektedir. Bu konuda ebeveynlere de önemli görevler düşmektedir. Doğru ve sağlıklı dikkat edilmesi gerekenler aşağıdakiler gibidir;

  • Yaşamın ilk 6 ayında bebeklerin yalnızca anne sütü ile beslemesi
  • Bebek doyduktan sonra mamayı bitirmek için zorlanmaması
  • Çocukluk çağında kalorisi yüksek gıdalardan kaçınılması

(Örneğin karton kutulardaki hazır meyve suları yerine meyva yenmesi)

Şekerli ve gazlı içecekler yerine su, ayran, süt tercih edilmesi

  • Posasız ve yağ oranı yüksek yiyecekler yerine dengeli beslenme (sebze yemekleri,  baklagiller ve taze sebzelerden hazırlanmış salataları yeme alışkanlığının kazandırılması)
  • Düzenli öğünler halinde yemek yeme alışkanlığının kazandırılması (3 ana öğün 2 ara öğün)
  • Akşam yemeğinden sonra ve özellikle yatmadan önce besin alınmaması
  • Kahvaltı öğününün asla atlanmaması
  • Yemeklerin  yavaş ve iyice çiğnenerek yenmesi ve gelişigüzel atıştırmalardan kaçınılması
  • Bol su içilmesi
  • Yüksek kalorili yiyecek alımlarının sınırlandırılması
  • Servis kabının servis sonrası masadan kaldırılması

 

Enerji harcamada en etkili yol hareketliliğin arttırılmasıdır. Unutmayalım ne kadar çok hareket edersek o kadar çok enerji kullanırız. Öyleyse ne yapmalıyız ?

  • Asansör yerine merdiven kullanılmalı,
  • Yakın mesafelere yürüyerek gitmeli,
  • Televizyon seyretmeyi günde 30 dakika,  hafta sonları 2 saat ile sınırlandırılmalı
  • Günde 30-60  dakikadan fazla bilgisayar kullanmamalı
  • Her fırsatta ve hafta sonları spor yapmalı (yürüyüş, basketbol, voleybol , koşu gibi)
  • Beden eğitimi dersleri mümkünse arttırılmalı ve özendirilmeli,
  • Okullarda spor takımları oluşturulmalı ve düzenli çalışmalar yapmalıdır.

ÇOCUKLARDA ŞİŞMANLIĞIN TEDAVİSİ NASILDIR?

Şişmanlık oluşmuş ise bunun tedavisi için çok yönlü bir yaklaşım gerekmektedir. Öncelikle uzman bir hekim tarafından çocuk değerlendirilerek şişmanlığa yol açan bir hastalığın olup olmadığı ve şişmanlığın yarattığı sağlık sorunları araştırılmalıdır. Eğer bir hormonal-metabolik sorun saptanmış ise bunun tedavisi öncelik taşır. Basit şişmanlığı olan çocuklarda ise beslenme ve yaşam tarzının yeniden düzenlenmesi, (dengeli beslenme, düzenli spor yapma ve günlük yaşamda hareketliliğin arttırılması) gerekir.

Çocukların, erişkinlerden farklı olarak gelişmeleri devam ettiği için erişkinlerdeki diyet modelleri çocuklukta uygun değildir.

Beslenme planının mutlaka uzman hekim gözetiminde çocuğun yaş ve cinsiyetine uygun tarzda olması ve çocuğun büyüme ve gelişmesinin düzenli olarak izlenmesi önem taşır.  Uygulanacak kalori kısıtlaması şişmanlığın derecesine, çocuğun yaş, ergenlik durumuna göre ayarlanır. Tedavideki bir diğer önemli husus aktivitenin arttırılmasıdır. Şişman çoçuklarda günlük olağan aktiviteye ek olarak en az yarım saatlik orta derecede aktivite (aletli veya oyun tarzında olabilir), hafta sonları düzenli spor aktiviteleri ve yürüyüş yapılır.

Üçüncü olarak davranış değişikliği sağlamak önemlidir. Çocuğun beslenme planına uyum göstermesi ve daha hareketli bir yaşam tarzı sürdürmesi, besinin bir ödül ve hedef olarak görülmesinden vazgeçilmesi için gerekli psikolojik destek verilmelidir.

Yaşam ve beslenme tarzındaki yapılan değişikliğin tüm aile bireyleri tarafından benimsenip uygulanması çocuğun kilo vermesindeki başarıyı arttıracaktır. Tüm ailenin işbirliği çok önemlidir.  Çocuklarda şişmanlık tedavisinin amacı yalnızca belli bir sürede ağırlık azalmasını sağlamak değildir; ağırlık artışının durdurulması hafif, orta derece de kilolu bir çok çocukta yeterlidir. Temel amaç ise, yaşam boyu sürecek sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini sağlayarak yetişkin şişmanlığının oluşmasını önlemektir.

Kategori: Beslenme, Çocuğum, Prof. Dr. Abdullah Bereket, Yazarlar