Hamilelikte 24. Haftaya Dikkat!
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Faruk Buyru, dünyada her yıl 40 bin kişinin gebeliğe bağlı tansiyon yüksekliği nedeni ile kaybedildiğini söyledi.
Buyru, Türkiye’deki her 4 kişiden birinin yüksek tansiyon hastası olduğunu söyledi.
Yüksek tansiyonun, ölümlerin en önemli nedenlerinden biri olduğunu öne süren Buyru, ”Gebeliğe bağlı tansiyonyüksekliği hem anne hem de bebek açısından son derece riskli bir durum” dedi.
Türkiye’de de anne ölümlerinde hipertansiyonun rolünün büyük olduğunu ifade eden Buyru, Preeklampsi olarak da bilinen gebelikte hipertansiyonun, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 2-3 sıklıkta görülürken, gelişmiş ülkelerde bu oranın daha düşük olduğunu belirtti.
Gebelikte yapılan takiplerin herhangi birinde tansiyon değerlerinin 140/90 mm Hg üzerinde bulunmasının yüksek tansiyon tanısı olarak konulabileceğini bildiren Prof. Dr. Buyru şöyle devam etti:
”Gebelikte yapılan takiplerin herhangi birinde tansiyon değerlerinin 140/90 mm Hg (civa basıncı) ve üzerinde bulunması ve bu yüksekliğin en az dört saat aralıklarla en az iki kere saptanmış olması gebelikte hipertansiyon tanısını koydurur.”
Prof. Dr. Faruk Buyru, gebelikte bazı belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
”Gebelikte hipertansiyonun en önemli belirtileri el ve ayaklarda ödem, idrarda albümin çıkması ve yüksek tansiyondur. Bazı durumlarda görme bozukluğu, şiddetli karın ağrısı, baş ağrısı gibi belirtiler de bulunabilir. Gebe bu belirtilerden kuşkulandığında mutlaka doktoruna başvurmalıdır. Aylık muayene esnasında tansiyon ölçümünün nedeni de böyle bir durum varsa erkenden yakalamaktır.”
Bazen tansiyon yüksekliğinin gebelik öncesine dayandığına da dikkati çeken Buyru, şu bilgiyi verdi:
”Bu durumda altta böbrek hastalığı gibi bir problem olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu hastaların gebe kalmaları da sakıncalı olabilir. Gebeliğe bağlı hipertansiyon ise genellikle gebeliğin 24. haftasından sonra ortaya çıkar. Genellikle ilk gebelikte görülür. Sonraki gebeliklerde tekrarlama ihtimali olsa da daha azdır. Kilo problemi olanlarda, gebelikte fazla kilo alanlarda, şekeri yüksek olanlarda, çoğul gebeliklerde, gebelikten önce tansiyonu yüksek olanlarda daha sık rastlanır. Tuzlu yemekten kaçınma ve daha az kilo alma hastalık riskini azaltır.”
Prof.Dr.Buyru, hastalığın tedavisinde istirahat ve tuzlu besinlerden kaçınmanın önemli olduğuna işaret etti.
Tedavide çeşitli tansiyon düşürücü ilaçlar kullanılabileceğini anlatan Faruk Buyru, şunları kaydetti:
”Ancak asıl önemli tedavi, gebeliğin sonlandırılmasıdır. Bebek gelişiminin tamamlandığı bir gebelik haftasında ise özellikle ağır preeklampsi denilen durumda doğum bir an önce gerçekleştirilmelidir. Bu hem anne, hem de bebeğin sağlığı açısından önemlidir.”
Buyru, hipertansiyonu olan annelerin bebeklerinin de risk altında olduğunu belirterek, ”Bu bebeklerde gelişme geriliği sıktır. Ayrıca bebeğin suyu azalabilir, hatta bebek sıkıntıya girip anne karnında kaybedilebilir” dedi.
Gebeliğin erken sonlandırılmak zorunda kalınmasının da bebek için başka bir risk oluşturduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Buyru, ”Bu bebeklerin gerek erken doğum, gerekse gelişme gerilikleri nedeni ile yenidoğan döneminden itibaren riskleri daha fazladır. Bütün bunlar çocuğun ilerideki yaşamına da olumsuz yansıyabilir. Önemli olan zamanında bebeğin doğmasını sağlayarak anne ve bebeğin zarar görmesini önlemektir” diye konuştu.
Sosyal Medya