100 çocuktan 25’inin sorunu !
Çocukların yeni bir güne mutlu uyanmaları, uykulu gülümseyişleri ve sabah keyifleri unutulmak istenmeyen kareler.
Ancak keyifli bir uykunun ardından çocuk yatağın ıslak olduğunu fark ettiğinde günü pek de keyifli başlamıyor. Ve ne yazık ki bu sorunu her yüz çocuktan 25’i yaşıyor. Bugün Gazetesi’nin haberine göre, Çocuk için her sabah ya olduysa korkusuyla güne başlamak ruhsal sorunlara neden olabiliyor. Tatilin ya da aile ziyaretlerinin tadını çıkarmak yerini geceyi korkulu bir bekleyişe bırakıyor.
Her anne baba çocuk büyürken ufak tefek kaçaklar olabileceğini bildiğinden başlarda bu durum çoğunlukla anlayışla karşılanıyor. Diğer taraftan eğer çocukları sık sık altına kaçırmaya başladıysa bu durum karşısında aileler de kimi zaman çaresiz ve maalesef kimi zaman öfkeli duygular içine girebiliyor. Bu durumla baş etmek için her aile kendine özgü bir takım yollar deniyor ve çoğu zaman da zamana bırakıp geçmesini bekliyorlar. Çok sık karşılaştığımız enüresisin (altını ıslatma) psikiyatrik olarak değerlendirilmesinin ertelenmesi tüm ertelemeler gibi çocuğun hayatını daha da zorlaştırıyor.
Hisar Intercontinental Hospital Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Işılay Altıntaş’la çocuklarda sık görülen altını ıslatma (enüresis) problemlerini konuştuk…
Basit bir gece kaçağıyla, Enüresis’i nasıl ayırabiliriz?
Enüresis tıbbi bir nedene bağlı olmaksızın çocuğun tuvalet dışında yerlerde (sıklıkla yatak ya da giysiler) idrar kaçırmasıdır. Uzun aralıklarla idrar kaçıran her çocuğa enüretik denmez. Çocuğun enüresiz tanısı alması için bu sorunun en az 3 ay devam ediyor olması ve haftada en az iki kez idrar kaçırıyor olması gerekir.
Sorun kaç yaşında tam olarak saptanır?
5 yaşından önce idrar kaçırma enüresiz olarak değerlendirilmez. Ancak enüresiz tüm toplumlarda en sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biridir. Hastalığın Türkiye’deki yaygınlığını inceleyen araştırmacılar ilkokul dönemindeki her 100 çocuktan 11-25 tanesinin enüresis olduğunu görmüşlerdir. Bu da her sınıfta en az 2-3 arkadaşının benzer bir sorun yaşadığına işaret eder.
Nedenleri nelerdir?
Nedenlerini genel başlıklar altında şöyle toplayabiliriz:
a. Genetik nedenler: Genetik nedenler önemli bir role sahiptir. Eğer ailede enüresis yoksa çocukta enüresis olma ihtimali yüzde 15 iken, bir ebeveynde enüresis olması bu ihtimali yüzde 44’e her iki ebeveynde olması ise yüzde 77’ye çıkarır.
b. Mesane ve ilgili sebepler:
c. Uyku ile ilişki: Yapılan araştırmalar enüresisin daha çok uykunun ilk üçte birlik kısmında daha sık olduğunu gösteriyor olsa da özelikle mesane kapasitesi düşük olduğu için sık idrar giden çocukların gece boyunca altlarına kaçırabildikleri görülmüştür.
d.Merkezi sinir sisteminin gelişiminde gecikme: Bu çocuklarda yaşıtlarına göre motor gelişim ya da dil gelişiminin daha geriden geldiğine rastlanmıştır.
Diğer destekleyen sebeplerden biri ve önemli olanı, bu hastalıkla birlikte yine beynin gelişimsel hastalıklarından biri olan dikkat eksikliği hiperaktivitenin daha sık görülmesi.
e. Hormonal etkenler:
f. İlaçlar ve hastalıklar: Çocuğun kullandığı bazı ilaçların yan etkisi olarak, diyabet ya da üriner sistemi etkileyen hastalıkların alt ıslatma sebebi olabileceği akılda tutulmalı; idrar tahlili ve gerekirse ilgili tetkikler mutlaka istenmelidir.
Enüresisin psikolojik ve sosyal yönü nedir?
Enüresis yeni doğan kardeşe karşı gelişen kimi zaman saldırgan duyguların kimi zaman sevgiyi paylaşmaktan gelen hayal kırıklığının ifadesi olabilir. Ailede ölüm, boşanma, taşınma, okulda yaşanan travmalar çocuğun yaşamında onu sıkıntıya ve korkuya sokabilecek her türlü olay enüresisi ortaya çıkarabilir.
Diğer taraftan bazı anneler aşırı titiz, düzenli ve kurallı olabilir. Çocuk annesinin kurallarına uymak zorundadır ve bu ailelerde alt ıslatan çocuk aslında bu düzene direkt olarak değil; belki pasif olarak tepki gösteriyor olabilir.
Kategori: Çocuğum, Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik
Sosyal Medya